Gül dudak ötesi ıssız öpüşmeler
Karafatmalar, hamam böcekleri dem vurduğumuz isilik
İlle de sen ille de ben yaşamadıklarımız
Çocuklar yuvarlanır tepelerden, ağızlarında hayat
Kulaklarım savaş artığı kaç desibel?
Kızılırmak ellerimin infazı heyhat!
İlle de sen ille de ben yazamadıklarımız...
Korku yok, çokça esaret var iliklerimizle bir
İlle de sen ille de ben yürüdüğümüz patika
Şafak beklediğimiz vakit ,dağlar aşina
İlle de sen ille de ben.. aşk kendini bilir…
Bu kent ölmekten o gün dirilir...
Feriha Deniz Esen
Kayıt Tarihi : 15.12.2014 17:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Olumsuzdan olumluya yöneliş mi?
Görünen o ki, önce bir hayıflanma seziliyor. Öpüşmelerin de gül dudaktan öteye geçemeyişi…
Tabi nasıl bir öpüşme hayali veya özlemi ise arzulanan…
Sonra akla bin türlü haşarat… Sanki zihinde karıncalaşmalar…
Yaşanılamayanların iç yakıcılığı, gönül fokurdamaları ve dışa vuran isilik kızartıları, kabarcıkları…
Yaşamadan ölmemeye karar verme…
Çocuklar, hiçbir şeyi düşünmeden tepelerden aşağı kendilerini bırakırlar. Diledikleri gibi koşup oynaşırlar. Onları frenleyecek hiçbir engel yok. Hayatı olduğu gibi ve çocukça yaşamak var.
Sanki onların hayata bağlılık çığlıkları, kulaklarda savaş naralarının artığı…
İnsanın kendi çocuk yanıyla, iç sesiyle savaşı..
Kızılırmak gibi coşkuyla akıp giden duygular. Taşsa neye yarar? Kendi ellerimle boğazlıyorum bu coşkulu akışı…
Çünkü ille de sen ve ben bir olup akamadıkça…
Coşkumuzu yaşamadıkça ve yazamadıkça…
Korkmuyor gibiyiz aslında.
Ama bir esaret var, iliklerimize kadar işlemiş ve bizi mahkûm etmiş… Hâlbuki özgürlüğümüz birbirine… Ama yetmiyor, yılların hoyratlığına. Zaman akıp geçiyor, aşkla ve şevkle ille de sen, ille de ben dedikçe birbirimize…
Şafağın birbirimize doğmasını beklemek…
Yolların birbirimize gitmesini beklemek…
Biz, birbirimiziz.
Hangimiz?
Can tanem… (Kim?)
Helalim… (Helaline böylesine bağlılık ne güzel…)
Beklenilen ilk adım mı?
İlle de sen!..
Niye beklenir ki?
Neden hep “sen – ben” beklentisi içinde oluruz ki?
Neden, hep ilk adımı karşıdan bekleriz?
Neden, “önce sen – ben” havasına gireriz?
Tereddüt mü?
Şüphe mi?
Gurur mu?
Çeşitli acabalar mı?
*
Ben sadece şiirle konuşmaya çalıştım.
Biraz kendi dünyamla bağlantılandırarak kendimle çekiştim.
Belki kendimi sorguladım, irdeledim.
Güzel bir şiir Feriha Hanım
Kutluyorum.
Sevgi ve saygılar zatınıza…
Hikmet Çiftçi
23 Mayıs 2015
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Neresinden tutsam şiirin bilemedim, her kıta ayrı bir ağıt, güzeldi sevgili Feriha kutlarım...
Sözcük sözcük ;dize dize lirizm...Mutlak bir şiirsellik...
Aşkın taraflarını tanımak adına önemli duygu geçişleri var şiirde.Bambaşka bir sevisel iklim.
Keyifle okudum.
Kutlarım.
Nicelerine.Erdemle.
TÜM YORUMLAR (14)