kapattım kahverengi iki cihanı
çektim bir hışımla acem perdesini
muhtelif münferit dertlerim var benim
kime ne ki bundan
kime ne ki
kahveye süt değdi
kokusu geldi
kime ne ki bundan
kime ne ki
ciğerpârem
rûh-ı revânım
bileydim
nev'i şahsıma münhasır
bileydim
ammâ velâkin
değil
tutuşturdum yüreğimi
arıyorum âlem içinde âlem seni
âh benim sürgünlüğüm
sürülmüşlüğüm
kaybolmuşluğum
sarhoşluğum
dalından taze argın algın yedim
âhh
âh
içimin kervanları yorgun
içimin kervanları marazlı
içimin kervanları cüzzamlı
su suz
su
su
âh benim şûrîde hırpânî gönlüm
karhâneye
kârhâneye
kerhâneye
döndü fâni dünya
hiçbir tüccar
hiçbir bezirgânbaşı
ölüyü getir diriyi götür
diyemiyor lâkin
bin 'bismillâh' çekti elmas tespihinden dilim
'Yâ Allah'
dayandım
sarsak
zebun
salhurde
murdar asama
baktım baktım uzaklara
doğurulmadı belim
saçlarımı yedim
dudaklarımı yedim
etimi yedim
kemiklerimi yedim
kâfilem benim
garip
kimsesiz
kâfilem benim
su
su
tuzlu terlerini içtiler çanak çanak
su
su
bizâtihi
garip
kimsesiz
kâfilem benim
çaldım kendimi antik bir küp gibi yere
'Yâ Allah'
bey hû de
bey hû de
boş çıktım
boş
boş
neredesin
nerede
âh
âh
can suyum benim
19 Ekim 2017 Perşembe
Macit KuruçayKayıt Tarihi : 18.3.2018 02:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!