Burası kara orman
Gölgenin sesinin olduğu
Tekmeleyince ağlayan
Yeri gelince midesindeki bulantılardan şekil değiştiren,
Yapıştığını bırakmayan sekiz kollu ahtapot
Sanırım evde yoklar geldi,
Oysa evde varsalar da kalben değillerdi.
Neydi anlamlı olan?
Gecenin sessiz tarafı.
İnsanın zihnindeki minik düşünceleri çığ yaptığı,
Kızıl gökyüzü
Bana da bir tutam verir misin ışığından
Sıcaklık olur musun yanaklarıma
Yansır mısın gözbebeklerime
Bil ki rensiz uzun zamandır olduğun yer
Küçük insanlar gördüm,
Yükleri sırtlarına büyük gelen.
Derin çöplerde kokusuz tertemiz bir yaşam süren.
Karanlığı teker sesleriyle rahatsız eden.
Bu Dünyaya fazla,
İnsansı düşüncelere fazla,
Gökteki balıklar nefeslerini tutmuş.
Akvaryum ha düştü ha düşecek.
Oysa yaşamak ne güzeldi.
Bulutlar arasında.
Dokunmak sadece beyaza.
Küçük kara balıkla.
Bileklerim güçsüz,
Ama yol alıyor el arabam.
Taşıyor güneşin altında toz ,toprak , kum.
Neye yarar ?
Pantolonum yama.
Yetmeyecekti.
Ne sevgi,
Ne beton ile aranı kesip oturacağın market poşeti,
Ne de kusmaların.
İnsan öyle ki durdurulamaz.
Yer edinme savaşına,
Büyüyor gözümde dünya
Küçücüğüm.
Koyunun arkasına sıkışmış saydam beyazlıkta
Dolmuşta patlayamamış
Bomboş,
Tozlanmış.
Oturduğum en uzun andı.
Dışarısı sıcaktı daha sıcak bir yer aradım.
Kapşonluların takılmadığı özgürce yaşanan.
Normalde yemeyeceğim bir yemeğin ilk lokmasında buldum kendimi..
O gereksiz yağ tadı.
Karşımdaki boşlukla anlaştık.
Bugun pek bir beyazım
Birkere saydam renkli gökyüzü
Yollarda arabaların kırmızı arka ışıkları
Yolda yansıyor az biraz
Felaket haberleri duydum
Oysa gün yeni başlamıştı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!