Cano'ya Şiiri - Emel Hiçyılmaz

Emel Hiçyılmaz
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Cano'ya

Hiç böyle hızlanmamıştı solukların!
Göğüs kafesindeki kemiklerin derini yırtarcasına gerildiğini hiç hissetmemiştin!
Avuçlarındaydı sanki yüreğin
Ve
Sanki “O” pompalıyordu onu!
Bir çocuğun elinden şekerini almak kadar kolaydı arkaya bakmaksızın çekip gitmek
Ve
Bir ıslıkla bulutları balonların içine sığdırmak kadar zordu sevdaya düşmek!
Korkuların ecellere faydası yoktu!
Yoktu artık yaşamların dolu dolu sancıları!
Her şey kurumuştu!
Soluklar sığmaz olmuştu bedenlere
Ve
Ufuklar yaklaşmaz olmuştu gemilere!
Tokalar, saçlar için anlam ifade etmez olmuştu!
Serzenişlerini duymaz olmuştu gözler!
Dumanla işaretleşir gibi algılanması zor olmuştu gülüşler!
İçin acı!
Acır da anlatamazsın kimselere,
Anlam veremezsin, gözlerin ardındaki kırışık perdelere1
Dikenli balıklar görürsün baktığın her yerde!
Dudaklarını yaslar, öpersin dudaklarını!
Solungaçlarına dokunabilmek için, kan içinde kalsa da ellerin, sokarsın dikenlerinin arasına!
Yaralarını sarmazsın,
Durdurmazsın çağlarcasına akan A Rh pozitif kanını!
Aktıkça hayat bulur sevdan damarlarında!
Komedi filmlerinde kötü adamlar yazarsın senaryolara
Ve
Aşiret ağalarına palyaço kıyafetleri giydirirsin ülkenin doğu sınırlarında!
Kırarsın güllerin sapını!
Koparırsın ekmeğin uç kısmını
Ve
Ya basarsın tetiğe
Ya da çekersin hayatın pimini!
Taşlı yollara uzanmak,
Nemli yastıkları kurutmak istersin çağlayanlar altında!
Görsün istersin; fırtınanı, kasırganı,
Görsün istersin ızdırabını,
Görsün istersin sevdanı,
Görsün istersin bol miktarda tuza bulanmış yaralarını!
Tıbbi müdahaleler kurtaramasın istersin bol acılı yaşam serüvenini!
Yeşilleri maviler hayal eder,
Siyah ve kırmızılarda yaşarsın inatla gri kalmış bu dünyada!
Renkleri birbirine dönüştürür turuncuyu arasın ısrarla!
Tüm olasılıklarını denersin bu dönüştürmelerin;
Fakat turuncu geçmez eline!
Fantomlar saplanır alnacının tam orta yerine!
Konuşmaz olur saatler,
Susmaz olur rüzgarlar,Ağlamaz olur pınarlar
Ve
Batmaz olur dikenler!
Eğrelti otları yetiştirirsin saksılarda!
Ormanlarda deniz atları beslersin!
Kitap aralarında hayaller kurar,
Ağaç dallarında çamaşır asarsın!
Kısraklar şahlanır bir köpeğin kulak kıvrımlarında!
Şarap kadehlerini safra suyunla doldurur,
Pencerelere yapıştırırsın yara kabuklarını!
İsyanını basarsın kül tablasına
Ve
Rüzgarlı havalarda uçuşmasın diye şerbet gezdirirsin üzerine!
Şimdi at bütün bunları uçurumlardan aşağı!
Çünkü;
Asla yaşayamazsın doyasıya,
İmkansız ve Yasak Sevdanı!

Emel Hiçyılmaz
Kayıt Tarihi : 29.10.2007 14:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Emel Hiçyılmaz