Canlanma tekil bencillikler üzerinde, hayata karşı olan çevreye; hayatın kendi dirençlerini cevaben oluşturabilmesidir. Hayat, çevre zorluklarına karşı olan bu cevabi direncini; o bencil ben tarafından düzenli ve istikrarlı süreçlerle yeniden ve yeniden ortaya koyabiliyordu. Tekrarlanabilir iç çevrimlerin başlama, bitiş zaman düzenlemesi kontrol altına alınışla; bencillik, canlanma denen anlama büründü.
Canlılık ya da canlanma, hayatla başlamıştır. Ama hayat canlanmanın, ya da canlılığın dışındadır. Hayat bir inşalar ve canlılık devinimleri ortaya koyma kuralı iken; canlılık bu kuralları belli bir düzey ve düzleme göre gerçekleyen her bir yol ve yöntemlerin uygulayımlı özel halidirler. Hayat aksatılmalı bir enerji akış türünün salınımıysa; canlılık bunun gelişen zamnlara dek uygulayım düzey ve düzlemidir.
Böylece bencil benle tekil, bireysel can olmak; her bir tür ve milyonlarca türler içinde, türün de sürekli olmasıyla hayat buluyordu. Canlılık hayatla başlamıştır. Ama hayat canlının dışında ve onun keyfinin üstündedir. Hayat bir inşa kuralı iken; canlılık bu kuralı içte özümleme süreçleriyle, dışta sağlama davranışlarıyla gerçekleyen, her bir yol ve yöntemin özel halidir.
Hayat, enerjinin bin bir kılığa bürünmüş biçimlerinden sadece biri oluşla; kontrollü enerji salınımı yapışla, bir enerji depo ve enerji transformasyon şeklidir.
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta