Canlarımla Bir Yolculuğa Çıktık Bu Gün...

Canlarımla bir yolculuğa çıktık bu gün,
Bir başka ülkeye.
Sıcak, rüzgarı olmayan,
Durgun bir deniz ve biz, Ecem, Egem ve. ve X…
Güneş yarı açık, gökyüzü öbek. öbek bulut yığını,
Göz alabildiğine mavi bir gelinlik giymiş deniz.
Martılar kol kola girmiş, düğün daveti edasında,
Uzaktan bir Sirtaki nağmeleri…
Canlarımı denize serdim, yüzüyorlar,
Biri diğerine top atıyor çığlık, çığlığa…
Oğlan nedense hırçın bugün,
Kız alabildiğine durgun bakışlarda.
Hadi diyorum çocuklar, biraz da sırtüstü yüzün!
Kız nazlı, asi damarı tutmuş yine baş kaldırıyor.
Oğlan attı başını suya gömercesine sırt üstü,
Kız baktı, bir feryat, dur yapma, yapma!
Bir anda su şakalaşması sandım,
Umarsız bakışlarla, biraz sevinç, biraz merakla.
Oğlan ellerini çırpıyor, kız tutmak üzere,
Ne oluyor demeye kalmadan, sessizlik.
Bakakaldım, kımıldayamıyordum,
Bir kadın koştu, genç, hızlı, atak.
Can havliyle tuttu, tutundu Egem,
Çekti aldı sudan, sarıldı, kokladı.
Korkma, korkma bitanem, geçti, geçti,
Korkmayın, korkmayın.
Oğlan koştu bana sarıldı,
Kız edalı, biraz suskun, şaşkın.
Kim dedi baba, o kadın kim dedi Ecem,
Sanki tanıyormuş gibi, sarıldı, kokladı?
Bilmem dedim, bilmem,
Belki dedim belki bir yolcu…
Hadi dedim hadi toparlanın,
Gidelim Yurdumuza, evimize.
Bak dar geliyor buraları bize,
Zebil olmayalım, ziyan olmayalım çocuklar.
Çocuklar! Haydi toparlanın!
Yoksa
Anıların ardından hasret akacak sunaklara,
Bir kurban daha vermek istemiyorum, hasret olacak!
Diyemedim, söyleyemedim yine,
Gömdüm içime, suskunluğuma, bu defa da.
Anlatamadım yine çocuklara, hem de kendime
Annenizdi, kurban verdiğim, annenizdi diyemedim.
10—07—2007 Sakız adası