2012
insan dediğin olsa olsa başkasıdır kendine, biraz mağlup
yıkılmış bir mahalle adabından öğrendik bunu bir zaman
strasbourg caddesinde terk edilmekten bıkmamış bir ağustosta
sessizce vuruşulurdu kimsenin unutmadığı bir terbiyenin namı için
alnına eksik fiillerle çekilmiş bir yazgı; yalan ulan insan, diye
bir ömrü masaya yatırmak oyununda felaket sarışın,
sevda hiçbir polis baskınına benzemiyor.
ölmeden bir daha, ölerek her gün
hiçbir hisse anlatamazsın kırgınlık dolu ikindilerde aşkı
senden bana kalsa kalsa upuzun bir cadde kalır
masalara tahsil edilmiş bilindik bir gün doğarken
ben ki hatalardan yürüdüm tüm o binaları bir başıma
sarışın bir töreydi bacaklarında çırılçıplak kaldırımlar
yani bizim hüznümüz de devlet kayıtlarında var mıdır bilmem
burada vizeyi kaderden parlatır eski yüksek namlular
ağzını okşar yeni cümlelerde irkilen hüzün, kimsesizlikten
zaten kimi var ki insanın; bunu üstgeçitlerde düşündükçe
masalara daha çok masalara yaklaştık bir öğlen
insan kendinden başka hiçbir şeye ağıt değil, bayraklarda
dahi yeni umudun eski geleneğine marşlar bildirildiğinde
ne sokağın adı değişecek ne de deniz gelecek inanamazsın.
Ankara ki fazlasıyla yalnız, bir caddeden; Deniz aranır
bozkırlarda hiç şehir değiştirmemiş adamların kederinde
biz o şehirlerde denizlere ve sarışınlara çok kırgın baktık.
kimse bir başkasına tenha değil, tenhalarda Türkçe bir enkaz
ömrünü buna inandırmaya adamış adamların pazarları
diğerleri sadece uyurken, tek algı sarışın, uluslararası.
sevda ki baskınlardan sağ çıkan tek umut,
hiçbir caddeye sığmaz.
velhasıl insan hiçbir hatırasını kandıramaz.
Kerim AkbasKayıt Tarihi : 23.7.2013 13:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!