Esrik rüzgarların gülüşüyle dökülür nisan yağmurları
Bütün kıyıları yıkar gözü dönmüş şimşeklerin eşliğinde
Ve bütün sözcükler yıkanır arınır hüzünlerden
Baharın gelişiyle turkuaz kuşları çepeçevre sarar geceyi
-Bakma bahar geliyor ama yalnızlık yine tam karşıda bütün ihtişamıyla
Sen bozma moralini çevir ela gözlerini
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
imgeler ve betimlemelerle süslenmiş, serbestin en güzellerinden bir şiir dökülmüş kaleminizden.
kutluyorum Canan Hanım.
paylaştığınız için teşekkürler.
saygımla.
sabah okuduğum ilk şiirdi.güzel yazılmış dizeleri keyifle okudum.kutlarım canan hanım.çalışmalarınzın devamını dilerim.içtenlikle kutlarım.Tam puan.saygılar.
Canan Hanım!
İlmek ilmek nakış nakış dantel gibi işlenmiş Erbabesine selam osun
Muhabbetle tam puan
Bir bahar ki bahar, geldi bahara,
Bizim baharımız kaldı nev bahara.........Bilal ÖZCAN
Bahar... Bahar... ve bahar yağmurları; doğa bütün ihtişamıyla uyanırken canlanacaktır insanın duyguları. Canlıların dirimi, duyguların en bitirimidir. Deli deli dolaşır insanın damarında kan, özellikle insan yaşamın gerçek nedenini anladığı an... Sevme duygusu, acıma duygusu, ayrılık duygsu birer birer çalacaktır kapımızı; bir yandan gülüp söyleyeceğiz, bir yandan içimizde amansız sızı... Şiir damlar işte o zaman gözlerimden, şiir uçuşur dudaklarımdan, baharı ve sonsuz duygularını benliğinde kutsadıkça insan. Çok güzeldi.. Harika dizelerdi. Ellerinize sağlık. Paylaşım için teşekkürler...++
Baharda açılmayan gönül olur mu- bırak ne varsa kalsın geride- kov bütün yalnızlıkları- aç düşlerin kapısını- çiçeğe dönüşsün sevilerin- nisan yağmurlarıyla- umut en zor zamanlarda açan çiçektir- kutluyorum...
yalnızlığın ve hüznün çemberinde kederli gölgeler arasından güneşi ve baharı çağıran bir şiirdi.. ve bahar, bir düş gibi yaslanıp nisanın eteklerine, aşkı ve umudu arşınlıyordu........kutlarım canan hanım.. sonsuz saygılarımla, teşekkürler şiire..
'Rüya mı, düş mü?' Eş anlamlı ama 'düş' nedense farklıdır hep, belki de 'düşmek eyleminden.....'
Nisanın eteklerindeki ne olabilir başka? 'Bize düşen mi' acaba? Nasip mi desek ya da.....
Öyle ya, 'baharın gelişi' bile buğuluysa.. Önünü göremiyorsa insan.. Hala yağmurlar camlardan 'paramparça' düşüyorsa, 'bahar gelmiş neyime' mi desek?
Başka bir bahar bu.. Henüz gelemeyen... 'Can sıkıntılarının' hala geçmediği...
Çok güzeldi Canan Hanım... 'Hüznün bahar yanındandı' şiir...
İçtenlikle kutlarım...
Bu şiir ile ilgili 67 tane yorum bulunmakta