Bursa da; Akşamları serin bir yalnızlık eser penceremden. Az uzatsam başımı dışarı, kıyamet kopacak sanırım. Aslında koptu kopan benliğimden. Ne zaman seni düşünsem, kayıp yanlarımı hatırlarım.
İnsan; tüm hayatı boyunca, kendisini anlayabilecek insanları arar durur. Bu insana; has bel kader bir şekilde denk gelirse, ona sıkı sıkı, bağlanır. Hele birde ilgi alaka görürse o insandan, kendini sevildiğine inandırmak için, olağan üstü bir çaba sarf eder ve bunu da başarır. Beyninde yarattığı bu olayı çok rahat aşka dönüştürebilir, çünkü onu tamamlayacak doğru insanı bulduğuna inanır. Hayal dünyasında yaşamaya başlar, kendini öyle kaptırır ki, karşı tarafı anlama zahmetine bile girmez. Diğer taraf bunu hissettiğinde, geri adım atar, yanlış bir şey yapmak istemez. Çünkü durumun farkındadır. İnsan ilgi ve alakanın azaldığını fark edince, derin bir yeis içine düşerek, yine kendi ürettiği, asılsız fikirlerine dayanarak, senaryolar yazmaya başlar. Akabinde umutsuzluk, çaresizlik, acı, gözyaşı, ne varsa işte, hepsi artarda gelir. İnsan; bir türlü gözlerini açıp, gerçeği kabullenmek istemez.
Zaman geçer, geçer, geçer, geçer..
Ve sonunda kafasına dank eder ki, kendi yalanlarıyla kurduğu bu dünyada, kendine işkence etmekten başka, hiç bir şey yapmamıştır. İnsanın kendi kendine ihanet ettiği kadar, kendini aldattığı kadar, yalanlara boğduğu kadar, kimse kötülük edemez. İnsanın dostu da, düşmanı da kendisidir.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta