Kör bir sabahın buğulu camına yazılıp
dilimden dökülen her kelimeye seni ilmekledim.
Hafızamın zulasında, ılgın kokuşlu günler biriktirdim bir gün dönersin umuduyla
Ve
Nedensiz susmalar biriktirdim güncelerimde
Kederim boyumu aştı
Canımın içi
Bütün rüyalarım siyah beyaz,
Özlemin dur durak bilmiyor içimde.
Kaç kentin erken saatlerine tanıklık ettim.
Kaç ayaza yüzümü yalattım.
Şarkılardan fal tuttum ikimize
ve
Vasıfsız hatıralarından
mutlulukla ilintili duygu yüklü şiirler derdim.
sözlerime hüzün bulaştı
canımın içi
Hayata hep kıyısından tutundum yokluğunda
Bırakıp gittiğin bu diyarların tadı yok şimdi,
Senli sahneler düşüyor hayallerime hep
Ve
Efkârın kafama
Düşlerin akşama
Yokluğun cama vuruyor.
Tüm sancılı anlara, bulanık yarınlara ve çürüyen yıllara inat
Zorba geceleri örtüp üstüme seni kocaman bir yürekle seviyorum hâlâ
Ama sen yoksun
Kaç gemi limana yanaştı
Canımın içi
Ne zaman seni hatırlasam
Yaşamak uçurum kıyısındaki dar ve ince bir patikaya dönüşür
Sancıların başlar kılcal damarlarımda
Geçmişin rıhtımına demir atıp yeniden nalân bir cümleyi daha hecelerim
Pembesine küs gözlerle baktığım hayattan.
Kabuk bağlamayan yaramı tekrar kanatırım.
Gel artık,
Efkârım gözlerimden taştı
Canımın içi
Kayıt Tarihi : 23.8.2008 09:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

melek ayaz
TÜM YORUMLAR (2)