Saçların iğde kokardı bedenin hanımeli. Gözlerin çakmak çakmak ve savururdu rüzgar saçlarını Toroslardan bir bulut dağılır gibi dağılırdı saçların gözlerimin ufkuna. Gözlerin değerdi gözlerime içinde sıcaklığım büyürken sonra yağmur damlası gibi da-ğılırdım tenine her düşüşümde.
Arzumu gözbebeklerinde görürdüm, hırçınlığında ürkekliğimi ve dudaklarındaki kısık titremelerle sarsılırdı bedenim yüreğine aktığım anda. Ilık bir sevda yeli eserdi o an senden yana şimdi ne kokusu kaldı nebatın ne de anlamı kaldı hayatın. Gözlerini göz kapaklarıma işledi yüreğim karanlık gözlerime her çöküşünde karşımdasın
Buz kesmiş dudaklarım; ateş saçan bedeninde erimeye amade. Yangın yerine dönmüş bedenimi taşıyan ayaklarım Götüreceğin her meçhule yürümeye amade. Kırık bir cam edasıyla dolaşmalı tırnakların sadist bedenimde, dikenli tellerle dolansın üşüyen her yanım kollarında.
Canımı yakmalı sevişin.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
