Canımı alıp da gidecekmisin

Ben beş vakit dua ederken bir nefes aşk diye,
Sağanak gibi, içime işlemeden akıp gidecek misin?
Ben şiirler yazarken, okuda anla diye,
Gereksiz bir kağıt gibi, yakıp da gidecek misin?

Sensiz sararır solar, yeşeren mısralarım,
Senin gittiğin gün, ağarır zindan karası saçlarım,
Bir şey diyemem sana, amma hep kendimi suçlarım,
Aklımı.fikrimi alıp da öylece gidecek misin?

Kalemim sırt çevirir, kelamın baharına,
Küser harfler heceler, gittiğin o güne ve yarına,
Savrulur cümleler de hüzün, kapılıp rüzgarına,
İçinde sen olan kalbimi söküp de gidecek misin?

Yüregini yüreğime hapsetsem "gitme kal", desem
Göğsüme koy basını huzurla uykuya dal desem
Ya sende gitme, ya beni de yanına al, desem
Duymadan bir kez görmeden öylece gidecek misin?

Ben senin için gizli gizli yanıp için için tüterken,
Yar yazarak yar okuyarak ömrüm biterken,
Söylenen güzel bir söz çirkinleşip batarken,
Yüreğinle yüreğimi sarmadan gidecek misin?

Gitme guzum, gitme beni böyle yarım bırakıp,
Yokluğunla sineme dumansız ateşler yakıp,
Ayrılığın kanlı pençesiyle ruhumu söküp,
Canım bildiğim, canımı alıp da gidecek misin?