Bir yürek ürpertisi mi neydi duyduğum bir serçe sürüsü içinde; tedirgin, ürkek... Atışını hissetmek yok muydu o yüreğin...? ! Can dediğimiz çarpıntıları bile duyumsayabilmek kadar heyecan vericiydi, gelincikler kadar masum, kelebek kelebek uçuşlu ve kekremsi...
Zamanın boyutları içine sığılmaz bir güç taşırken mutluluk yüklü bulutlardan alıyordu özlemini yürek yürek söylenen şarkıların ölümsüzlüğünde... Ki o ölümsüzlük, sevgiyle sunulmuştu hayatın kıvılcımlarına; yaşıyor, yaşatıyor ve yaşanıyordu umudun mavi kanadında gezinen alıcı kuşlar misali...
Canımdaki can'dı, canımdaki can! ...
Bir bahar yeliydi, yürek seliydi bağrıma vuran... Eşsiz güzellikte bir seslenişti, elleri ellerime değişti, yüreği yüreğime...
Uzak ülkelerin yakınlığından taşımıştı güzelliğini çiçek çiçek... Açıvermişti bahar bahar...
Yanılmıyorum! ... Ürkek bir telaştı duyduğum, ki serçe sürüsüne kapılıvermiştim göz göz yüreğimce...!
'Canımdaki can! ' diyorum; canım benim...
Uzanıvermek, tutunabilmek adına dirençlice açıp o güzelim güzelliğini, bahar dallarınca sımsıcak dokunuşlara sığdırıyordu güneş güneş, başak başak mavi ezgilercesine...
Olabilmek arzusuyla yanında, ve duyabilmek sevgisiyle sıcaklığını, ve turnaların katar katar katlı yorgunluğunu ve aydınlığını taşıyabilmek canlılığıyla yollara düşmek peşin sıra...
O andığımız özlemlerin güzel günlerine ve yaşayabilmek adına sonsuzluğa, ki eminim, elbet birgün o özlemle yanan ve o özlemleri taşıyan yüreğimin sel olup akışına bırakarak yaşamda, ve ellerince ellerimin -ki tutanı da bir, tutulanı da- sarmalanmasın da varolacaktır sonsuzluğun erişilmez kalelerinde...
Bir kum taneciğinin yüzyıllar süren savaşının ardından o eşsiz gizem dolu güzelliğince yerini alması doğada ve şavkı vuran denize ay'ın binlerce parçası gibi yakamozlar oluşturması o yaldızlı sahillerin o yıldızlı gecelerinde... Gizemimsin canım benim! ... Yakamoz kuşum! ... Çelen bakışlım...!
'Gülün kokusu vardı! ' biliyorum, yaşadığımızı sebep sayıp gökkuşağının her renginde! ... Ve biliyorum, 'kokusu vardı gülün! ' ellerimizin buz tutan teri yüreğimize değdiğinde! ... Ki sırra kadem vuran aynalar gibi çıkmıştı hayat gökyüzüne, ve silüeti düşmüştü bulutlarca yeryüzüne; baharın yüreklere vuran çimenleri yeşilliğinde! ...
Can'dı canımdaki... Canımdaki can...!
Kayıt Tarihi : 14.4.2008 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
samiyetimle sana yazıyorumki
harika bir yazı okudum
zengin içerikli kelimelerle vede duygularla dolu dolusun
vede anlamlardasın seninle bir seyyah gibi...
o çiçeklere o güzel atmosferler bi anda dalıp gittim
yüreğin gibi kaleminde hiç susmasın
sevgilerimle
kenz-i deniz
TÜM YORUMLAR (2)