İstanbuldayım geziniyorum,
Bir de Anadoluda...
Birden ta oralara uzanıyorum
Bursaya İzmire
Ay ışığı altında bir bağda,
Hevenkten bir salkım üzüm koparıyorum
Bağın kenarında bir korkuluk,
Bir büyü içinde çoluk, çocuk...
Üzümlerin hepsi değmemiş,
Bazısı koruk.
Biraz ötede bir hayma,
İçinde iki yağız delikanlı.
Yavuklularını anlatıyorlar birbirlerine
Bir kız, bir genç kız yanık mı yanık...
Bir türkü tutturmuş.
Bağ evinden bir hıçkırık duyuluyor
Bir velet besbelli,
Baba dayağı yemiş.
Zeytin ve yemiş ağaçları,
Kınalı yapıncaklar...
Bir romanda okumuştum,
İzmirde bağların arasında,
Bir aşk yaşanıyordu...
Bu yüzden görmesem bile
Şehrimiz İzmiri severim
Kınalı yapıncaklarla da bir bağ kurarım
İstanbulsa bir başkadır biz şairler için
Dört mevsim yaşanır bir günde...
Ay ışığında İstanbul, gümüşi bir saray olur
Küheylan bir ata binmiş,
Bir şehzade çıkagelir...
Bu ne muazzam bir şehir
Derken duyulur ezan sesi
Biraz ilerde Rum Kilisesi
Kınalı, Heybeli,Büyükada
Ah güzelim İstanbul,
Bir eşin yok dünyada...
Aşiyana henüz gidemedim
Kanlıcada yoğurt yedim
Kaşaneler çıkmazında evim,
Başım göğe yükselmiş sanki bir devim...
İstanbulda yaşıyorum,
İstanbulu soluyorum,
Ulemalar şehri İstanbul seni çok seviyorum...
İstanbulda bir gece,
Bir yaz gecesi, Ağustos Böcekleri ötüyor...
Ay ışığı vurmuş her bir çiçeğe.
Hırsız bir müzik girmiş bizim bahçeye
Ortancalar, Defne Ağacı, Erguvan
Mutluyum ne güzel ne güzel bu an
Yaz gecesi müziği bu
İlahi bir müzik
Ömrümü mutlu kılan
İstanbulu yaşıyorum gerisi yalan
7/Temmuz/2006/İstanbul
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 7.7.2006 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbulu yazamıyorum. Sen şair olamazsın, İstanbul sığmaz mısralarına. Ne çıktın Arnavut Kaldırımına. Ne de gördün sakız ağaçlarını. İstanbul sana aşığım... İzmiri de gördüm sonunda memleketimizin her bir karış toprağı güzel yeter ki değerini bilelim.
Paylaşımınız için teşekkürler. Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)