Fânî dünyada çektin bir çok çîle
Hep dürüst yaşadın bilmedin hîle
Şer işlerle uĝ raşıpta düşmedin dile
Kabrinde nûr içinde yatasın emi Baba.
Hep yaşadın bir insan gibi kendi hâlinde
Sadaka-i câriye; meyveler bıraktın dalında
Bir kuş gibiydin omuzlarda taşınırken salında
Nûrlar içinde yatasın kabrinde emi Babam.
Yetmişbeş yıllık ömründe kimse görmedi zarar
Kanser sebebiyle vefâtına; verilmiş ilâhî karar
Aciz kırcavî gayri o „ Oĝ lum“ diyen sesini arar
Daracık kabrinde nûr içinde yatasın emi Babam.
Hayatında sana hizmet edemedim doya doya
Engelleri aşıpta sana gelemedim daĝ ları oya oya
Son hizmetini yaptım göz yaşımı içime koya koya
Daracık kabrinde nûrlar içinde yatasın emi Babam.
Uzanmış yatıyordun kanapede alnında ne kadar ak’tı
Cansız vücûdunun uzuvları ne kadarda pâk’tı
Melekülmevt senin göĝ süne cennet berâtını taktı
Daracık kabrinde nûr içinde yatasın emi Babam.
Gözlerini dikmiş pürdikkat bakıyordun sema’ya
Senin gördüklerin hiç gösterilirmiydi şu a’ma’ya
Seni buram buram yıkarken dilim kalkmıştı dua’ya
Daracık kabrinde nûrlar içinde yatasın emi Babam.
Senin cansız bedenini görünce kendimden geçtim
O pâkcacık alnından öpebilmek için yüzünü açtım
Sonra kefenini sefer amcamla beraber ölçtüm biçtim
Nûrlar içinde yatasın kabrinde emi canım Babam.
Evinin önünde su ısıtmak için ocaklar yakıldı
Üzerindeki elbiseler makasla kesilipde atıldı
Bütün evlatlarınla beraber son bakımın yapıldı
Daracık kabrinde nûr içinde yatasın emi Babam.
Sonra evinin önünde duâ edilip helâllik alındı
Tabutun omuzlarda taşınıp musallâ taşına gelindi
Kalabalık bir cemâatle son namazında kılındı
Nûrlar içinde yatasın mezarında canım Babam.
Sür’atli adımlarla sonra taşındın mezara
Müsâfirligin bitince ulaşıverdin hazara
İnşallah mazhar olmuşsundur ilâhî nazara
Nûrlar içinde yatasın emi canım Babacım.
Mezarına vardık ki kabrin derincecik kazılmış
Kazanlar zorlanmamış toprak çabuk çözülmüş
Üzerine koyulacak tahtalar sıra sıra dizilmiş
Nûr içinde yatasın topraĝ ın baĝ rında emi Babam.
Ebedî istirahatĝ âhına seni ellerimizle yatırdık
Üzerini örtebilmek için küreĝ i topraĝ a batırdık
Kur’ân ziyâfetiyle ugurlamak için civarına oturduk
Kur’ân yoldaşın olsun kabrinde emi canım Babam.
Göz yaşları ile telkinini verdim başında kaldım
O hâleti rûhiye içerisinde öteler âlemine daldım
Seni en emin ellere Hazreti Üstâzıma saldım
Komşuların onlar olsun benim canım Babam.
Hocalarımız, talebelerimiz hatimler okudular
Senin kabir yataĝ ını nûr-u Kur’ânla dokudular
Melekût âlemi bu mânevî ziyâfetleri kokudular
Hergün hediyesiz kalmıyacaksın söz Babacım.
Mevlüt Bicik
13 Kasım 2010
Saat 23.30
Oberndorf
Kayıt Tarihi : 1.12.2010 23:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Deĝ erli dostlarım sizlere hayırlı uzun ömürler dilerim Rabbimden. 26 Ekim 2010 tarihinde sevgili canım Babamı kaybetmiştim.Rabbim Rahmetiyle muâmele eylesin. Yazdıĝ ım bu nâcizâne şiirimi geçte olsa Siz dostlarımla paylaşmak istedim.Takdirlerinize sunuyorum. Şiir tadında kalın.Hoşcice kalın efendim.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!