CANIM ANNEM
Bizi dünyaya getiren ve tanıştıran, bebeklik dönemimiz de bitmeden usanmadan annelik duygularını yaşatan bizlere hep anne dedirten’ Anne diyerek’. Bize anne demeyi öğreten, insanı hayata bağlayan annelerimiz; daima çocukluğumuzda yanımızda olan açlık da susuzlukta bizleri doyuran, sorunlarımız olduğunda her zaman yanı başımızda bulunan her sorunumuza çare arayan analarımız. Her sorunumuz da, çocuklukta sorduğumuz sorularda neden? Niçin? Ve niye, nasıl? Aciz kalmadan her sorumuza cevap veren annelerimiz.
Bizim için her zaman iyiyi kötüyü ayırt eden, arkadaşlığı nasıl kurmamızı öğreten annelerimiz. Şüphesiz ki, bizi biz yapan hayatımızda ki, en önemli faktörlerden biri, bizim için bu denli önemli olan sevgimizi bağlılığımızı ve şükranlarımızı iletmek için tek bir gün yeterli olmasa da anneler gününü tüm gün onlara duygularını yaşatmak ve yansıda bilebilmemiz için en güzel duyguyu yaşatalım ve yaşayalım.
Anne diyince her şey bitmiyor. Annenin görevi çok büyük, dokuz ay taşıyıp da sonra annelik duygusunu tadan acı ve mutluluğu bir arada yaşayan anneler çocukları için daima fedakârlıklar yaparlar.
Analar olmasaydı insanlık olmazdı. Ana o kadar değerlidir ki, cennetin anaların ayaklarının altında olduğunu unutmayalım; analarımız ailenin temel direği ve toplumun da geleceğidir. Sağlam bir toplum ancak temelleri sağlam atılmış aile yapısı ile mümkündür. Analarımız dilin ve dini öğretenidir. Hayatı bize tanıtandır. Mutluluğu bize tattırandır. Canım annem sensin benim mutluluğum. Sensin benim tek umudum. Senin tek bir nefesin benim varlığım. Anne canın yarısı her umudun bir aynası, hastalıkta sağlıkta sen varsın canım annem. Benim anneciğim, dokuz ay beni sen taşındın. Gece gündüz uykusuz kaldın. Benim için ağladın Saygıda hiç kusur yapmadın benim annem. Allahın bana verdiği, bir lütüfdür senin varlığın. Bu anlamda annelerimiz ilk ve ebedi öğretmenlerimizdir. Bizim onlardan öğreneceklerimiz bir hayat boyu devam eder. Hayatımıza ait güzelliklerin hep anamızın bize öğrettikleri ve bizim için yaptıkları yemekler, hizmetler gelir. Anaların çocuklarına sevgileri karşılıksıdır. Gerçek sevgi ve merhameti görmek isteyenler çocuklar; annelerimize bakmalıdırlar. Onların her bakışında sevginin ayrı bir yanı keşfedilir. Çünkü sevgili annelerimiz için ne yapılsa azdır. Onlar her şeyin en iyisine layıktırlar ve en güzeline hak edenlerdir.
Bir annenin kızıyla yaşadığı bir anıyı anlatayım: Selma adın da genç bir kız amansız hastalığa yakalanarak bir bucuk yıl yatakta annesinin sevgisiyle hayata tutunmaya çalışmaya gayret gösterir fakat Selma’nın hastalığı üzüntü ve stresten kemik erimesine yakalanır, yatakta bir bucuk yıl annesi onun hizmetini yapar. Hiç yorulmamış of bile dediğini duymazmış, annesi kızına öyle bir hizmet edermiş ki, sanki dünyada ondan başkası yok gibi onu çocuk gibi hizmetini eder. Annelik duygusu öyle büyük öğle kuvvetli ki, kızının hastalığını unutturmaya çalışır. Fakat kızı öleceğini bilerek annesinden tek bir istek ister kızını görmek, son bir kez kızına annelik yapmak onu koklamak ona sarılmak ona bir kez yavrum demek ister. Çünkü oda bir anne, kızını koklamak ona ’ benim canım kızım ‘ demeği çok istemiş. Fakat bir türlü nasip olmamış kızını görmek, yolun uzaklığından olması gerek ki, kızını annesine gösterememişler. Selma kızına o kadar hasretmiş ki, varsa yoksa kızını hep düşünürmüş,’ annelik yapamadım kızıma’ diyerek üzüntüsünden kendini kahrediyor. Ve bir gün annesi kızına şöyle der:” Ben yanarım yavruma yavrum yanar yavrusuna “ diyerek ağlamaya başlar annesi. İşte o zaman Selma annesine:”Anne ben evlat sevgisi bilmiyorum. Bunu bana çok görme kızımı getirsinler de göreyim” der. Fakat imkânsızlıklar üst üste gelir. Selma yoğum bakıma alınır. Ve ondan sonrada kızını daha da göremez. Annelerin emeğinin büyük olduğunu o zaman anlıyor Annesi. Şu bir gerçek ki, Annelerin duyguları da sevgileri de geniştir.
Zehra OKUR
Kayıt Tarihi : 17.5.2013 22:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendisi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!