Canı Sıkılan Tanrı Şiiri - Ahmet Baris Ay

Olabilir de
Olmayabilir de
Mesele etmemeli bunları

Yelkovan ve akrep doğmadan çok önce
Henüz yıldızların delinmediği zifiri bir karanlıkta
Tanrı ritmi yaratmış
Can sıkıntısından
Sonra bu ritme bir yürek tasarlamış
Zamanın bir nabzı olsun istemiş
Yeknesak atıp durmuş yürek sonsuzlukta
Dinleye durmuş yaradan
Can sıkıntısından
Dinlemiş dinlemiş dinlemiş
Bakmış böyle olmayacak
Hızlandırmış ritmi
Heyecan böyle yaratılmış
Tamamen can sıkıntısından

Sonra yine bir gün
Yine canı sıkılan Tanrı
Sözcükleri toplamış bir çuvala doldurmuş
İşitilmiş işitilmemiş
Dişe dudağa dile damağa
Dokunmuş dokunmamış bütün sözcükleri
Sonra
Üç tanesini rastgele seçmiş
Bir dilin memelerin kanata kanata emen
Üç küçük sözcük

Biri aramış durmuş durmadan
Biri şehvet vermiş doymadan
Biri korku salmış korkmadan
Canı sürekli sıkılıp duran tanrı
Havanda ezip bir macun yapmış
Bu candan canandan yakılmış üç sözcüğü
Bir yanık macun ki
Yapışkan mı yapışkan
Tutan kalırmış

Aşk koymuş adını
Bambaşka bir rayihası varmış aşkın
Duyulunca aşk
Tüm dillerin çarpıntıları kıskanır olmuş
Bu arada unutmadan söyleyelim
Tanrı Türkçe konuşurmuş
Can sıkıntısından

Aradan zaman geçmiş
Hepimizin Tanrı’sı
Bağlamak istemiş bir urganın iki ucunu
Her zamanki gibi can sıkıntısından
Ama kararsız kalmış
Aşk mı çıksın heyecandan
Yoksa heyecan mı aşktan
Unutmuş tanrılığını
Zar atmış karara varmak için
Sonsuza dek yuvarlanmış zar durmadan
Baka baka yuvarlanan zara
Uykuya dalmış
Uykusu uyanıklığı bir olan

İşte
O gün bu gün
Ne zaman bir kalp çarpsa heyecandan
O gün bugündür
O an bu andır
Zaman yalandır

İster inanın ister inanmayın...