Boğazlanırken insanlık
Neredeydin ey cani?
Elini mi tuttular?
Seni durduran neydi?
Yoksa, insanlığın boynundaki
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiir mantık ve dilin kullanımı. Başka bir açıklama kaldırmaz şiirlerin tanımı. Okudum. Sevdim. Çok hoşlandım. Tam puan + Antolojimde. Başarılar...
kısa ve öz.baştan sona kadar
kutluyorum hocam.selam ve sevgilerimle..
TEKRAR ŞİİRDEYİM.
Yeniden kutluyorum bu kısa ve öz şiiri ve şaireyi sevgimle...
'Cani..'
İşi o değil mi zaten.. 'Cana kıymak', acıtmak..
O durdu ise ve insanlık hala boğazlanıyorsa.. 'Gizli caniler' olmalı.. Tetiği çeken değil de, silahı veren!
Onlar var ya Öğretmenim.. Dünyayı 'babalarının malı' bilenler, insanlığı da 'mutlu azınlık sananlardır!'
Canilerden kurtulmak kolay, o 'beyefendilerden' kurtulmak mesele..
İnce işlenmiş oya gibiydi şiir.
Kutlarım Öğretmenim..
Geçenlerde yabancı bir paylaşımdan okumuştum...
Dünyayı kaosa sürükleyen tatoolular değil...kravatlılar
Çok anlamlı...az..öz ve çarpıcı
Kaleminiz hiç durmasın...sevgilerimle
Geçenlerde yabancı bir paylaşımdan okumuştum
Dünyayı kaosa sürükleyen tatoolular değil...kravatlılar diye ?!
Düşündürdü beni...bu gün hep güzel şiirlerin günü galiba..harikaydı
Kaleminize yüreğinize sağlık
Son tespit çok doğru!.....
'tavşana kaç, tazıya tut' diyenler değil mi dünyayı kan göline çevirenler....... Arada bir yayınladıkları 'kınama mesajları' biel ne kadar üstünkörü, ne kadar samimiyetsiz!:.....
Hacmi küçük, içeriği çok büyük şiirinizi ve sizi kutlarım Zeynep Hanım..... Sevgilerimle.....
NE KADAR MANİDAR BİR PAYLAŞIM MESAJI ALMASI GEREKENLER ALIR İNŞALLAH KUTLARIM
Onlar sözüm ona yardım perver kişiler, birde timsah göz yaşları dökerler ki değme tiyatrocuya taş çıkartırlar, öyle kendi ellerini kirletmezler o sahnelerde dublör kullanırlar kardeşim...
Kocaman şiiri Kutluyorum Zeynep Hanım Saygımla...++
Hem oyuncu, hem seyirci. Hepsi de insan işte... Ne yazı ki... Kutluyorum, sevgiyle
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta