Yalan kürsüleri yıkıp yerine
Sehpaları kuracağız and olsun!
Haini, soysuzu iki kaşının
Ortasından vuracağız and olsun!
Çaresiyiz kanayan her yaranın,
Duldada ketumsa da alayına isyanım,
Maltada volta kadar dik gelir hapis yanım.
Sünerek süblimleşen kaçaklar da yorgundur,
Havaî katılıklar kaypaklarda jargondur.
Davacı davalıdan mağdurken her celsede,
Mağrurdur ki kopamaz her yerden incelse de!
Üç derdim var bu dünyada, üç derdim,
Önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
"Neyin eksik" desen, yine üç derdim,
Önce ırkım, sonra yurdum, sonra sen.
Kut sayıp Tanrı'nın verdiği ırkı,
Hâlimi sorana ne arz edeyim?
Hâl bilen yoldaşım, eşim olmadı.
Hadi hâlden bilen var farz edeyim,
Başımı eğecek işim olmadı...
Hiç yılgın olmadım, hiç yorgun, bitik,
Onlar diken sularken, açılan her güldük biz,
Hep dikine boy verip,bu günlere geldik biz,
Kurdun ne olduğunu,şamardan bilen köpek,
Tutup bize hırlamış,uluyarak güldük biz...
Tanrı Dağ'dan tüm acuna yollar var,
Sahibini unutmuş çok eller var,
Dedesinden borçlu kalmış kullar var,
Bin yıl oldu; alacaklı bu öfke,
O varisler,hesap verecek Türk'e
İki cansak yarım canız,
Ayrı ayrı ikimiz de!
Hə m bir canıq hə m də qanıq
Turan bizim içimizdə !
Ne ırkımız kirlendi, ne sattık boyumuzu,
Ne kimseye çiğnettik, ne kattık soyumuzu,
Elimiz kokar diye dokunmadık sandığa,
Boşlukların içine, boş attık oyumuzu...
Ne hale geldin hey,hey garip yurdum,
Senin bir zamanlar hududun vardı.
Koynuna sığınır rahat uyurdum,
Bir bekçin,sahibin,bir ordun vardı.
Şerefli erlerin, asil kızların,
Gamlanma, her sonun bir sonrası var,
Perdenin bir önü, bir arkası var,
Felâketin bile hayırlısı var,
İman denizinde boğulmak gibi…
Gamlanma, baharı getirir kışlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!