Küçüktük habersizdik dünyanın küçük hesaplarından
Bizi bekleyen sürprizlerden habersizdik…
Öylece büyüyorduk…
Bin bir hevesle…
Yollar o kadar karışık görünse de aynı yere çıkıyordu sonu
Ve bir yerlerde bir şekilde mutlaka kesişiyordu
Ve kesişim noktası Savaştepe oldu bizim dostluğumuzun...
Okuduğumuz okulun sıralarına oturduğum gün seni tanımıştım ilk.
Duygularım bile bana bu emri veriyordu sanki.
“ Bu genç iyi bir arkadaş. ”
Sende bir mıknatıs varmış da beni kendisine doğru çekiyormuş gibiydi adeta.
Ben dirensem bile sana doğru itilmekteydim.
Bunu hissediyordum.
Öylesi inanılmaz bir dostluktu aramızda oluşan..
İçimden yorumlamak bile gelmemişti sebebini.
Sana doğru yaklaşıyorum ve memnundum bundan…
Ne kadar gülerdik seninle sonu gelmeyen fotoğraf çekme seanslarımız başlayınca..
En çok ders çalıştığımız zamanlar fotoğraf çekindiğimiz zamanlardı.
En büyük zevkimdi tüm kovalamalarına rağmen yatağını işgal etmem.
Sen istersen yatağına alma,
Şartlar ne olursa olsun her zaman ve her yerde uyuyabilirdim nede olsa
Sımsıkı tutuyorum seni kayıp gitmen mümkün değil
Ve sımsıkı tutuyorsun beni kayıp gitmem mümkün değil
Kimi birbirimizi kırdık yok yere,
Ama barışmayı hep bildik.
Kimi kaçamak yaptık... Engel olabileceklerden habersiz,
Kimi eğlendik kendimizce.
Birçok ilk paylaşmanın mutluluğu vardı içimizde.
Kimi çocuklaştık yaşımıza bakmadan,
Belki bir çocuktan daha çok mutlu etti bizi o çocuk parkları.
Beraberdik çünkü
Hem de Kalplerimizin sıcaklığını hissedecek kadar beraber…
Korktuğum her anımda dost elini hissedecek kadar beraber…
Sevincimizi birbirimize verecek kadar beraber...
Hiç büyümedik
Bir çocuğun masumluğundaki sevgiydi bizi bir arada tutan
Büyüsek ne olacaktı ki;
Kocaman bir aileydik zaten
Daimi üyesi olduğumdan hiçbir zaman şüphe duymadığım.
Biliyordum ne olursa olsun böyle sımsıkı sarılacaktık!
Bizi bağlayan o kadar çok şey vardı ki;
Sadece yaşanılanlardan ibaret değildi.
Paylaşılan anların güzelliği değildi.
Öylesine tarif edilemez bir sevgiydi!
Adına DOST dedik sığmadı!
Sevgi diye tasvir edilen şey yetersiz kaldı!
Diğer yarımdın!
Sağ yanım yada sol yanım,
Fark etmez! Terk edilemez bir yanım…
DOSTYARIM! !
Kendimizce bir dostluktu tarif ettiğimiz,
Bir bütünü ifade eden
Ve bütünün bir parçası olduğum…
(((((Bütünü bütün yapan birbirini tamamlayan parçalardı
Her parçasında BİZ den izler taşıyordu
Yıllarca okunabilecek izler hem de)
(Hatırlasana! !
Evimizi ve daim üyemizlerimizi
Zafer kazanmışlığımızı
Gözlerimizin dilini çözüp sözcüklere ihtiyaç duymadan konuştuğumuzu
Bu yedi yıla nice ömrü sığdırdığımızı))))))
Sadece yedi yıldan ibaret değildi dostluğumuz
Nice yedi yıllar sığdırdık bir güne
Ben sendim sense ben!
Gözlerimizin dilini çözüp sözcüklere ihtiyaç duymadan konuşurduk…
BİZDİK! ! ! !
İlk tanıştığımız yılı hatırlasana
Çekingen ama kuvvetli bir dostluğa dönüşen selamlarımız vardı.
Üç yıl az gelmişti dört yıl daha verildi bu dostluk için.
Aynı çatı altında senine olduktan sonra her şey güzeldi.
Bazen bezdirsem de seni aleyhime dönmeyecekti bilirdim.
Her ne kadar kızsam da, bilirdin asıl kızgınlığım sana değildi...
O küçücük çatı altında kocaman bir dosttuk biz,
Uzun mesafelerde yavaş adımlarla yürüdüğümüz…
Daima başbaşa olabilmekti dileğimiz,
Ayrılıkların eskitemediği bir beraberlikti.
Dua ettik ki;
Yollar araya ayrılık getirse de
Yıllara inat eskimeden el ele dimdik duralım!
O kadar çok şey var ki bu sevginin sönmesine engel;
Kaçış maceralarımız,
İlk yediğimiz midye,
Doğum günü partilerimiz,
İyi ki doğdun nidasında gönülden haykırışlarımız,
Birlikte nice yıllar dileklerimiz,
Gönlümüzce tıkındığımız piknik sefalarımız,
Nerde olursa olsun seninle olmanın verdiği mutluluk…
Benim tembelliklerimin gece sohbetlerini aksattığı günler,
Yaşamaya doyamadığımız gibi
Hatırlayıpta saymaya doyamadığımız her şey…
Bizi biz yaptı!
Yıllar ne kadar çabuk geçiyordu.
Biz ne yılı ne günü ne de saati biliyorduk.
Hesapsızca kitapsızca oynadı zaman oyununu bu defa.
Fikrimizi bile sormadan itiyordu bizi bekleyen geleceğe doğru.
Ayrılık denince gözlerimiz dolardı, sımsıkı sarılırdık birbirimize…
Ayrılığın hüznünü bile neşeye bürümeyi bilirdik.
Dostluğa bir son yazılamaz!
Ayrılığa sırt çevirip dosta dönülür yine ayrılık yolunda…
Her sona yakışanı yapmak zorunda kaldık belki de,
Yıllarımızı verdiğimiz CAN’ın parçasını
Paketleyip kolilememizi istediler bizden.
Her bir koliye canımızdan bir parça koparıpta koyduk…
Kendimizi paketledik…
SENİ SEVİYORUM DOSTUM
Küçük dünyamıza hoşçakal diyoruz…
Ve yatağımıza,
Ve anılarımıza,
Ve saatler süren kahvaltı sohbetlerine,
Yarı günümüzü alan süslenme fasıllarına,
Sırası gelmek bilmeyen bilgisayar saatlerine,
Ve asla taviz vermediğimiz bilgisayar köşelerimize,
…
Sonu gelmiş herşeyin sonunda yapılması gereken gibi
Arkaya dönüp gitme vakti…
Ama şunu hiçbir zaman unutma DOST!
Belki ayrılık saati çaldı,
Belki gitme vakti geldi,
Hoşça kal demenin zorluğu kalbimizi sızlattı,
Ama
BİZİM DOSTUĞUMUZ YENİ BAŞLIYOR! ! !
HOŞGELDİN DÜNYAMA
Seval DevecilerKayıt Tarihi : 11.9.2008 17:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lisede aynı sırayı paylaştığım, üniverstede de aynı evi paylaştığım canım dostum için yazmıştım... Yedi yılın sonunda mesafelere yenik düşmeyen dostluğumuz için yazdım... Her bir satırı fotoğraflarımızla bütünleştirmiştim o yüzden böyle okuyunca biraz yavan kalabilir... Ama benim için önemliydi... Bende paylaşmak istedim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!