Dosttan-dosta, candan-cana selâm var,
Bu selâmda vatanım var sılam var.
Özde Türk’den-Türk’e sözde kelâm var.
Ben yaban illerde bulamam haldaş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Çağları kapayıp, açan tarihin,
Peygamber münjdesi olan fetihin,
Orduları Alperen’li Fatih’in,
Cihangir tahtını süsleyen nakkaş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Ahmet Yesevi’nin güzel türkçesi,
Bal şerbeti Azeri’nin lehçesi,
Şeb-i ârûz ise ölüm gecesi,
Semada semazen, Bar’daki Dadaş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Katıl diye cevher yüklü kervana,
El ediyor bize koca Mevlânâ,
Bu dâvet şamildir bütün cihana,
Işte derde deva sarıl kucaklaş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Sarı çiçek, dertli dolap Yunus’la,
Konuşurmuş derler çöl, okyanusla.
Nasıl kavuşmuşsa Yakub, Yusuf’la,
Ölümle, ayrılık olurmuş adaş,
Senmisin? Yaralı, benmiyim? Gardaş! ..
Kayıt Tarihi : 2.10.2006 23:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!