Şayak kalpaklı adam 19 Mayıs sabahı
Samsun’dan çıktı yola.
O, inanıyordu güzel ve aydınlık günlere
Nasıl geleceğini bilmese de..
İnandı halk, inandı insanlar
şayak kalpaklı adamın düşüne..
Hani diyorum
Yine çocuk olsam
Koşsam kırlarda nefes nefese.
Düşünce dizim kanasa,sırf bunun için ağlasam..
Bilyelerim olsa yine renk renk
Pamuk şekere batsa burnum
Günler,özlemleri biriktiriyor gönlümde
Uzaklara dalıp dalıp gidişim bundan.
Bir bahane bul gel..
Sen gelince tarifsiz bir sevinç yaşıyorum
Çağıldayarak ırmaklar akıyor yüreğimden
Kederleri, yılgınlıkları kovuyor güneşin.
Ekim diyordun sevgili,
İşte geldi ekim..
Bahçede söğüt ağacı
hırçın,hoyrat bir rüzgarda
eğiyor narin kırılgan dallarını..
Güneşi bekleyen menekşeler
Sen,ağacın aptalı,
Sevdalı bir güneşe mi kandın.
Yaprağını bile giyinmeden
Çiçeklenip allandın.
Daha bahara bir tutam mavi var.
Ağacın çiçekten ayrılması, bir rüzgara
Aylar geçiyor yine günleri kovarak
Temmuz bitti bitecek..
Ağustos kapıda bekliyor sımsıcak.
Anılar birikiyor.. sisli, hüzünlü, uzak.
Naneleri,fesleğenleri
suluyorum yine her akşamüstü.
Ben seni sevdim
Neyleyim, bu gönlüme söz geçiremedim
Sevme dedim
Yaralar,kanatır,oyalar seni
Aşkın tuzağında paralar seni
Kadir,kıymet bilmez yaralar seni.
Kirpiğin kirpiğine değmeden
Geceler boyu beklemektir.
Gidince ne zaman döner diye yollarını gözlemektir.
Ağladığında,yandığında
Canının çekirdeğinin sızlaması,
Ayrılıkta yüreğinin kor alevlerde kalmasıdır.
Sen böyle mutlu
böyle mağrur
böyle güzelken
bütün kelimeler kifayetsiz kalır.
Başka bir kelam edemem ben.
En güzel sözler şimdi seni anlatır
Hayat ışığım,göz nurum
onurum,utkum
Sensiz geçen yıllarım
Hayattan değil
Bu hasret,bu özlem
Dayanılır şey değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!