Aşk hep yasemin kokularında saklıydı…
Baharın yeşil örtüsünde gizli
Ilık bir Nisan akşamında
Kır kahvesinde içilen bir fincan çaydı.. Aşk
Oysa öyle beklenmedik bir anda çıktı ki karşıma
Tüketilecek birkaç yaprağı kalmışken
Şimdi gidiyorsun,
Ayrılığa gebe bırakıp yarınlarımı
Usulca araladığın kapımdan
Zehir zemberek uğultular içinde
Kal demem
Sana söylemek için
onca şey biriktirmişken dilimde,
Neden her seferinde yarım kalıyor
Sonu gelmiyor sözcüklerin.
Sabahı olmayan geceler,
Güftesi tamamlanmamış besteler gibi.
Gözlerimi kapatıp seni düşündüğümde
Üşüyorum
Aklıma ilk gelen
Buz gibi bir Ocak sabahı
Ardından havadan daha soğuk sözlerin
Günler geçiyor
Parçalanmış bir teneke içersinde
Yakılan ateş başında
Ucuz bir şişe şarabın
Sarhoş narasına saklanmış
Esrik keyfindesin
Çamurlu kaldırımlarında şehrin….
Paylaştığımız yaprak dökümü sonbaharımızda
Hazana dökülmekmiş yazgımız.
Aradığımız mutluluk kaf dağının ardında
Eteklerinde kaybolmakmış yazgımız.
Yatıya niyetli her nefes alışımızda
Kahve içimlik misafirlikmiş yazgımız.
Zamansız yeşerdi umutlarım
Oysa bahara çok var
Daha yeni döktü yapraklarını gönlüm
Şimdi hazan mevsiminde
Soğuk kış günlerinin hapsinde
Gözyaşlarım donmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!