Deyin bana
Ölüm nerede durur
Beklerken bir sıcaklığı
Soğuk ürpertisiyle tanışıp
İrkilirken sancının
ÖTEKİ’SİZ
Öteki’siz bir hayat
Sonrası kısrak,
Sonrası kurak
Gül kokulu değil
“ Bu gece kime içmeli dersin heyhat
geceyi bırakalım, kendimize içelim, kendimizi yok edişimize”
Zamanların dar gölgesine takılmışız
Akşam nasılsa gelecek günün ardından
İçime bu kadar düşme
Yarı belime kadar ıslanacağım yoksa
Ölüm kuş uykusu olsun aramızda
Hafif, yumuşak dokunuşun
Aramızda olmasa da
a.
adın dirliğim olsun
dünya kurmuşum
dokunduğumda seni bulduğum
b.
Yüzünün benimle ilişkisinde
Yerle bir edilmiş bir coğrafya
Mutluluğu kaçırılmış bir çocuk
Söyleyeni ve söyleneni belirsiz birkaç kelime
Belki de bütün her şeye aykırı bir yaşam
Demek gidiyorsun efendim
Yarı kurak bırakacaksın beni
“ Kurakçıl bir bitki”
Yukarıya sürülen anahtarın
Kara tahtada yazdığım ilklerin
en yılgınıyım ben
Çünkü hep adınla başlıyorum şarkılara..
ölüm bilmezdi utanmayı
arada bir gelir ve yoklardı
Sıradan bir hayat dalgalarıma çarpıyor, Amara
Gün doğumunda külçe ağırlığında sarı
Renginde iyimser
Geniş zamanlarda vazgeçiyor yaşamaktan
Paydos ziline beş kala hayatı bir dişli makinesine takılıyor yaş(am) ın
Kaleminden akıyor mu iyilik
Duymaktan sızlıyor mu yüreğin
Yazmaktan acıyor mu elin
İnsanın, toprağın bir mi değerin
İşte o zaman insansın insan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!