Bir haziran sabahı bindim anka kuşuma
Gönlümü seriverdim Çanakkale Yolu'na
Kaf Dağı'nın ardına uçar gibi yol aldım
Avrupa Kıtası'ndan Asya'ya kanatlandım!
Korudağ'dan geçerken içtim çam kokusunu
Adilhan'ın yanında Saros'un dokusunu
Koruköy Çeşmesi'nden su içtim doya doya
Saros'un mavisini gönlümde duya duya
Bolayır'ın içinde biraz tarih topladım!
Burdaki yiğitlere bir kaç dua yolladım
Açıldım dolu dizgin Şehitler Diyarı'na
Gözlerimi bıraktım Saros'un koylarına
Baktım ki yol boyunca diz çökmüş papatyalar
Sarı bir dantel gibi denize sarkmaktalar
Saçları zümrüt yeşil karakucak gür çamlar
Birbirinin üstünden boynunu uzatmışlar.
Süzülen kuğu gibi geçişirken vapurlar
Yemyeşil gözleriyle onlara bakmaktalar
Bir anda çocuk oldum, hayat doldu içime
Doyamadım Boğaz'ın mavi-yeşil rengine
Atatürk'ün evine selam verip te geçtim.
Dönüşte geleceğim diye haber ilettim
Hayalimde canlandı Conkbayır...Kocaçimen
İstedim ki bir anda orda olayım hemen
Bayıldım kıyılara oturmuş yazlıklara
Uzatmışlar elini Boğaz'ın sularına
Boğaz'ın mavi suyu böyle miydi hep bilmem
Beyaz bir martı olup uçmak geldi içimden
Durdurdum Toros'umu Marmara eteğinde
Boyadım ellerimi mavinin göbeğinde
Bir kaç tane taş atıp izledim halkaları
Gönlümü alıverdi denizin dalgaları
Gönlüm söz dinlemiyor, dalgalarla ilerler
'Kilitbahir önünde feribottayım, gel! " der
Bir yarış pisti gibi uzayıp giden yoldan.
Geçtim normal bir hızla Eceabat Bulvarı'ndan.
Sol yanım mavi deniz, sağ yanıp Kilitkale
Karşımda destan destan o güzel Çanakkale
Yüzyıllar öncesinden bir selam verir gibi
'Dur yolcu! ' dizeleri bir tepenin üstünde
Birdenbire köpürdü denizin dalgaları
Beynimde şekillendi bir devrin anıları
Boğaz'a dizilince düşman donanmaları
Nasıl da eritmiştik o demirden dağları!
Sonra mart! .. sonra nisan!
15'in tüm ayları..
Cennetten bir bahçeye
çevirdik buraları!
Conkbayır...Mustafa Kemal
57.piyade alayı.
Yahya Çavuş! ..Seyit'ler...
Ve tüm kahraman Mehmetler..
Canlandılar gözümde, herbiri birer birer
Seni anlamak için bir kere görmek yeter
Senin için boşuna can vermemiş Mehmetler
Düşüncelerim gibi akarken ak köpükler
Arkamda kalıverdi destanlaşmış tepeler
Vapur gider su gider, vapurda ben giderim
Boğaz'ın sularında dillenir türkülerim.
Meltemlerinde tüter iki kıta kokusu
Dağlarda-bayırlarda yeşilin en koyusu
Marmara'dan Ege'ye akarken mavi deniz
Bir tarih nasıl kokar ah, bir görmeliydiniz!
Cennetten bir bahçeydi Boğaz ve Çanakkale
Böyle kutsal bir diyar verilir mi ellere?
Her zerre toprağına gülleler yağsa yine
Bu millet kurban olur sana ey Çanakkale!
O kadar haklıymış ki sana canını veren
Bir değil bin can olsa verir seni her gören!
.......*
Nisan.2006-Çanakkale
Not:30.nisan.2016.cumartesi günü
Keşan-Medya Gazetesi'nde yayınlandı
Kayıt Tarihi : 4.5.2006 21:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çanakkale Zaferini unutturmamak, değerlerimize dikkat çekmek, şehitlerimizin ruhlarını şad etmek ve yaşanmışı sonsuza dek yaşatmak için
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!