Çanakkale'nin Son Nefesi

Derya Akgün 2
104

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Çanakkale'nin Son Nefesi

Ben doğmuşum çilek kokan şehrin
Kestane ağaçlarıyla kucak kucağa bir köyünde
Hüseyin koymuş adımı anam
Yiğit koca yürekli bir Adem’dir babam
Ereğli’nin kestaneci köyü yuvam
İşim, aşım, evim, kardeşim;
Cennet köşesi vatanım, toprağım
Tarlamızı eker, diker, gelir geçerdik evvelden
Ne gözümüz vardı başkasının yurdunda,
Ne düşmanlık bilirdik, İngiliz’e, Yunan’a
Kurtla, kuşla, ağaçla, çiçekle dosttuk biz.
Bilemezdik bize ne hainlik besler Sırp, İngiliz
Gün oldu devran döndü
Mutlu, güzel günler mum gibi söndü
Savaş var dediler;
Koştuk köy meydanına
Divaneye döndük,
Sığındık yaradana.

Balkanlar yanıyordu, devlet-i edeb müddet
Ateşler içindeydi bu yüce devlet
Bağırdım yandı tutuşurken acım bedenimde
Koştum gözyaşlı atama, valideme
- Anam, atam dedim Balkanlarda bir kor var
Alev almış geliyor bugün bana ar
Savaşırken ehl-i iman göğüs göğüs düşmanla
Ben nasıl yaşarım bu hazin utançla?
Dayanamadı baba yüreği evlat acısına
- Oğul dedi 50 altın yollayalım diyetini
Sen burada lazımsın sakın bozma niyetini
Bu yürek yangınıyla irkildi mübarek validem:
Hüseyin dedi, oğlum bakma sen babana
Git, sığın yaradana
Ak sütüm helal olmaz yoksa sana
Ya şehit ol, ya gazi, er ol mutlak vatana
İkisi de kabulüm Allah yolunda
Her daim duacınım hem sana hem orduya
Tüm yollar siz açılsın
Rabbim sizi saklasın Hızır sizi beklesin
Kahpe düşmana Allah fırsat vermesin

Öperek anamın babamın cennet kokulu ellerini
Son kez seyrettim kestane dolu tepeleri
Gidip de gelememek; dönüp de bulamamak var…
Ya şehit ol ya gazi esir;
Lakin ne gam hepsi benim için bir
Tüm türk evladının amacı bir
Aziz vatan sağ olsun, ezanlar okunsun daim
Kan kırmızı bayrağım her an olsun kaim
Şehitlik de baş tacı gazilik de;
Bu imanımızla dünya da bir ahiret de
Yollar, yollar
Yıllar, yıllar

Önce Balkanlar, ardından Çanakkale
11 yıl sonra geri döndüm köyüme
Çanakkale: Türk’ün destanlaştığı belde
Yaralanmışım, aç kalmışım ne gam
Başkomutanın izinde, can siperine savaştık
Her bir Metmetçik tarih, destan yazdık
Geçilemezdi Çanakkale düşemezdi bayrak
Zırhlıları, armadaları püskürttük kaçırarak
Gözümün önünde bir bir devrildi fidanlar
Kelime-i tevhidle teslim edildi canlar
Türkün ordusu süpürürken Anzak’ı
Birbirine karışmıştı gözlerinin karası akı
Çanakkale’de dağ olduk, taş olduk
Düşmanı denize gömen Ebabil kuşları olduk
Dün türkündü Çanakkale, bugün de Türkün
Çanakkale ilelebet kalacak Türkün
Kurtuluş savaşı, milletimin düğünü
Vatan toprağından sildik it sürüsünü
Türk vatanı Anadolu artık hür
Sakalımız kesilse de artık daha hür
Vatan bizim, Bayrak bizim, Ezan bizim
Türkün evladını parya edecekmiş kim?
Tüm dünyaya ilan ettik elele hürriyeti
Yebir bir ülke kurduk yücelttik devleti
Yollar, yollar
Yıllar, yıllar
Köye dönüş, yüreğim kanatlandı

Yılın özlemi gönlümde yandı
Anam dedim şehitlik olmadı nasip
Gazi anası oldun buymuş nasip
Bir yüzyılı devirdim Çanakkale’yi yadederek,
Her an Allah kelamını hatmederek
Hediye ettim şehit kardeşlerime
Bir kutsal emanet verdim evlatlarıma
Unutturma oğlum Turgut: Anlat Çanakkale’yi
Yeni nesle o acı hengameyi…
Anlat ki sızlamasın şehitlerin kemikleri
Çanakkale ruhu diri tutsun gençleri
Ben kestaneci köyünden Hüseyin Kaçmaz:
Çanakkale’nin son nefesi,
Mustafa Kemal’in son askeri
Asla unutmayın, unutturmayın Çanakkale’yi
Unutmak ölümdür, ölüm Türk’e yaraşmaz
Tarih her daim yazacak
ÇANAKKALE AŞILMAZ…

Derya Akgün 2
Kayıt Tarihi : 3.5.2017 10:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Derya Akgün 2