Gidin ve görün…
Toprağı hâlâ kırmızıdır Çanakkale’nin.
‘Tüfek îcâd oldu, mertlik bozuldu’ demişti şâir
Şâirim! Peki gördün mü Çanakkale’yi
Ölüme ölümsüzlük nâmını verenleri
Asrın İsmâillerini gördün mü şâirim!
Savaşın efendisi bir milletin sînesinde
Sır perdesi ardında bitimsiz îmân
Tûfandı, kıyâmetti martın on yedisi
Çatlıyordu yer, gök kaynıyordu
Cennetten gelen bulutlar örtüyordu üstünü
Secdegâhında namaza duran neferi
Baykuşların, kargaların sesleriyle
Kaçılmıyordu, seviliyordu ölümler
Not düşülüyordu târihe, kankırmızı notlar…
‘Analar ne evlatlar doğurmuş’ bilinsin diye.
Zehir zemberek nazarlarda kirli hayâl
‘Hasta adam’ şimdi ölmek üzeredir!
Ve yüzlerce gemilerin alınlarında kâtil yazısı
Ölüm, birkaç adım ötesindeydi askerin
Kıskanıyordu melekler vurulan her Mehmed’i
Aşkın en güzel ta’rîfi yapılıyordu son nefeslerde
Baba, oğul ve torun… üç cihangir nesil aynı yerde
Dişe diş, cana can
Şerha şerha kan kokuyordu atılan adımlarda
Bedeli Çanakkale’de kanla ödeniyordu bir Yahudi tâcirin
Bir tarihi bağrında taşıyordu Nusrat Mayın Gemisi
Kursağında kalıyordu hevesi yedi düvelin
Görülüyordu… Zafer, ölümün birkaç adım ötesindeydi.
Baksan, daha on yedisinde, on sekizinde
Konya’dan, Erzurum’dan Tarsus’tan
Kimi yarıda bırakmış mektebini
Kimi dul bırakmış tâze gelini
Kanatlanıp ruhları yükselirken gökyüzüne
‘Çanakkale geçilmez’ en güzel cevaptır o barbar sürüsüne.
Anneler, evlatlarının gözbebekleriyle
Sağanak sağanak duâlar indirirken yeryüzüne
Dağılan ateş fırtınalarıyla yayılıyordu şarapnel
Denizde kan dalgaları
Ve cehenneme susamış İngiliz vampirleri…
Karanlık kusarken bir kıtadan bir kıtaya hurralar
Susturuluyordu güneşten daha âşikar sadâlarla
Bitecek bu karanlık, bu soğuk
Bitecek bu kış, bu şımarık rüyâ…
Vururken mağrur kuşları, güvercinleri memleketimin
En güzel / en kötü hâliyle sınanıyordu ölümler
Kopan kıyâmet olsa
Yine de yağmalanmazdı böyle bu vatan
Edebî var her şeyin, bu ne istihzâ’, bu ne taşkınlık
Görmediniz mi hâlâ, acep kör müsünüz
Taşlara bile yansıyan yüzünüzdeki şaşkınlık.
Can vermeyi bu cennet vatana
Elest bezmine vefâ bilmişiz
Mersiye okurken târihin kahramanlarına
Şehidim! Yarım kalan kanlı mektûbunu
Tamamlamak için gelmişiz
‘Anam yakmış kınayı adak diye
Ben de vatan için kurbân doğmuşum
Anamdan Allâh’a son bir hediye
Kumandanım, ben İsmâil doğmuşum’
Somuncu Baba 77. Sayı
İrfan Mektebi 4. Sayı
Ayvakti 78. Sayı
Kayıt Tarihi : 18.3.2007 12:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

merhaba dost yürek seni yeni kurmuş olduğum, Çiniler diyarı KÜTAHYA isimli grubumuza davet ediyorum, katılımın onur verecek
Dalgalansın göğsün ey şanlı askerin evlatları
Bu vatan size emanetse yaşatasın İsmailleri!
Kolay mı kazanıldı sandın hak ve hürriyeti
Canı pahasına nice kanı döktüyse İsmailleri…
(Konya/18 Mart 2007)
Şair/Yazar Gökmen Yılmaz ERDEM
Sevgili Zafer sayfana özel yazdığım şu dizeleri, tarihin sayfasına sana da armağan olarak muhafaza eyleyesin… Yoksa darılır İsmailleri unutma! Şairinin sevdasından mahrumsa eğer… Yüreğin eksik olmazsın dostum, her daim zaferini, her anımsanışında şu dizelerle yanındayım…
''İsmailleri unutmayacağımız hiç bir zaman!''
Sevgilerimle.
Zafer, ölümün birkaç adım ötesindeydi.
Baksan, daha on yedisinde, on sekizinde
Konya’dan, Erzurum’dan Tarsus’tan
Kimi yarıda bırakmış mektebini
Kimi dul bırakmış tâze gelini
Kanatlanıp ruhları yükselirken gökyüzüne
‘Çanakkale geçilmez’ en güzel cevaptır
.....
evet, her barbar sürüsüne de....yüreğinize sağlık...Çanakkale deniz zaferi Türk milletine kutlu olsun...sevgiler, saygılarımla
Elest bezmine vefâ bilmişiz
Mersiye okurken târihin kahramanlarına
Şehidim! Yarım kalan kanlı mektûbunu
Tamamlamak için gelmişiz
Destan nasıl yazılır? Aacaba dünyada Türk'ten başka bilen, yaşayan ve başaran var mıdır? Bilmek isteyenler bu destana yazılmış şiirlere bir göz atsınlar yeter.
Tebrikler sevgili Zafer dost, yüreğine sağlık.
Selam ve saygıyla.
TÜM YORUMLAR (12)