Ateş yağdırıyordu denizden,
Düşmanın savaş gemileri.
Tabyalarda, göz gözü görmüyor,
Çanakkale yanıyordu!
Neden gelmişlerdi Çanakkale'ye,
Fransız, İngiliz ve Avustralya askerleri?
Piknik yapıp, hava almak için mi,
Yoksa, fotoğraf çektirmek için mi?
Üniversiteli ve liseli gençler,
Baktılar, Çanakkale yanıyor,
Cepheye koştular, gözlerini kırpmadan,
Birbiriyle yarıştılar, şahadet için
Teknoloji iflas etti, Çanakkale'de,
Sulara gömüldü donanmalar.
Tutukluk yaptı, modern silahlar,
Mesaj açıktı; 'Çanakkale geçilmez! '
İstanbul, işgalcileri bekliyordu!
Dolmabahçe'de, çay partisi vardı.
O kadar kolaydı sanki,
İstanbul'u ele geçirmek.
İstanbul'u sahipsiz mi sandılar ne?
O, bize Fatih'in, Ulubat’lı Hasan'ın,
Akşemseddin’in, Ebu Eyyub hazretlerinin,
Emaneti değil miydi?
Kayıt Tarihi : 7.1.2008 13:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiire ilişkin,
Bence, (işin zor kısmı burası.)
Bu alanda ben olsam Mehmet Akif'i sollayan bir şiir yazmamışsam ortaya çıkmam. Onu sollamak elbette zor. O zaman Çanakkale olayına başka bir yorum getirmiş olmalıyım. Dahası yeni söyleyişler, söz ustalıkları... Bu konuda ne yazarsan yaz Akif'le karşılaştırır okuyucu. Şair bir taş atmış üç yüz metre ileriye! Bizim attığımız taş kırk elli metreye ulaşıyorsa... Bu alanda işimiz zor. Ben ayağıma düşürürüm korkusuyla bu taşı gözüme kestiremiyorum, ama esaslı bir konu, belgeler, mektuplar okuyorum. Her artisin Holivut'ta oynamak istemesi gibi, her şairin de Çanakkale'yi şiirleştirmek istemesi güzel bir şey. Tekrar kutlarım.
kaleminiz daim olsun
selam ve dua ile..
TÜM YORUMLAR (2)