ÇANAKKALE HALA GEÇİLMEDİ, GEÇİLMEZ
Düşmanlar bırakmadı, taş üstünde tek bir taş,
Çanakkale geçilmez, Mehmetçik çabuk ulaş.
Süngü hücumu ile başladı kanlı savaş,
Gazi Mustafa Kemal, dedi Mehmet pek bağır.
Allah Allah sesleri, kulaklar etti sağır.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
seeevgili fahri hocam çanakkalede yaplan fedakrlığı kahramanlığı orayı gidip görmeyen anlayamaz kelimelerle de anlatılamıyor siperler yanyana bağırsan herkes birbirini duyuyor mermiler karşı sğngüüsavaşı aç susuz amma iman dolu direnme mücdelesi şiir ve siz kutluyorum şehitler intizar ediyor çanakkalede şiirimi ben omezarların başında orada yazdım
Birlik ve beraberliğimiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor minnet duyuyorum...Şehitlerimizin ruhu şad olsun...
Aynı birlik ve beraberliğin devam etmesi dileğimle...
Çanakkale onurumuz unutulmayacak destan...
Kaleminize sağlık Fahri bey...
Sonsuz kutlarım...
Saygılar.
çok güzel güne yaraşır bir Çanakkale şiiri
ALLAH BİZLERE ÇANAKKALE RUHUNU O ŞUURU UNUTTURMASIN VE BİZLERE ÖYLE SAVAŞLAR YAŞATTIRMASIN KUTLARIM SAYGILARIMLA
Yedi düvel birleşti, tek başına Türkiye,
Emperyalist uluslar, utanın savaş niye?
Özgürlük istiyoruz, bu vatan bizim diye,
Gazi Mustafa Kemal, dedi Mehmet pek bağır.
Allah Allah sesleri, kulaklar etti sağır.
__________ Şiirinizi okuyunca duygulanmamak elde değil her dizesi gerçekleri haykırıyor günümüzde unutanları utandıracak güzellikte.Kutluyorum güzel şiirinizi ve sizi ..Yürek sesiniz ve güçlü kaleminiz daim olsun.ant10
Bir Ulus kalktı şaha
dev gibi düşman karşısında dayanamadı
ne canlar düştü toprağa, Vatan uğruna
analar kınalı kuzularına ağladı.. /C.EREN
Saygımla
Emperyalizme karşı tavrını çok net tanımlamış bir coğrafyanın insanlarıyız...Hala direnilen her yer için 'Çanakkale geçilmez' sözünü onurla kullanıyoruz...Şiir için teşekkürler ve saygılar size...
ruhu şad olsun aziz şehitlerimizin
Çanakkale savaşı tüm ortadoğuyu ilgilendiren bir savaş.Emperyalizmin önü orada kesilmişti.Ama neylersin ki onlar şimdi başka yolları deniyorlar.Kutlarım öğretmenim saygılar.
İç, dış düşman birleşti, hainlik yaptı azdı,
Yurduna göz dikene, Mehmetçik mezar kazdı.
Şanlı, şerefli ordu tarihe destan yazdı.
Gazi Mustafa Kemal, dedi Mehmet pek bağır.
Allah Allah sesleri, kulaklar etti sağır.
-----Fahri hocam Tarih kitaplarına koyulacak bir şiir okudum , hiç sıfır eksiksiz Canakkale şanına yakışan bir şiir kutlaRIM SAYGILAR.
Çok haklısınız Öğretmenim....
'Çanakkale silah zoruyla, savaşarak' geçilemez...... Her Türk bir Mehmet olur, her Türk süngü olur, bomba olur yağar düşmanın üstüne...
Çanakkale işgal edilemez!
Ama geçilir....... Geçildi de..
Savaş yapmadan, tek bir silah atılmadan...
Oyunla, 'içimizden avlanarak......'
1918'de yaşadık.... Ve şimdilerde benzer halleri yine yaşamaktayız.
Kutlarım Öğretmenim..
Fahri bey Çanakkale deyince gururunuz kabarır, tarihe sığmaz bu başarıyı dünyada her millet iyi tanır. İngilize'e diz çöktürdü Atatürk, sömürgeciler nerede görürsen bir Türk orada çök, yine saldırırsan haksız yere gökten iman yağar öldürür...Kutluyorum üstadım...Saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta