18 Mart… Türk evlatlarının tarihinde imzası bulunan Çanakkale zaferi… Ve ölmeyi umursamadan, vatanımızın topraklarına yar olan Mehmetçiklerimiz… Bir yandan da bayrağımız, namusumuz ve bağımsızlığımız… Ardından görmüş geçirmiş Çanakkale… Üzerinde kıyametlerin koptuğu, düşmanların hem de yiğitlerimizin kanının aktığı geçilmez toprak… Ve liderimiz Mustafa Kemal Atatürk…
Ya kitaplardan okuduk sizleri ya da dedelerimiz ve ninelerimizden dinledik… Kimi zaman törenlerde kimi zamansa tiyatrolarda ki insanlar canlandırdı yiğitliğinizi… Ne büyük bir gururmuş bize bırakmış olduğunuz bu zafer. İçinizde emanet olarak taşıdığınız asil kanları vatanımız uğruna dökmeniz ne onur vericiymiş…
Çanakkale… Kan dolu gövdesiyle başı dimdik olan dişi bir varlık misali, hala dimdik ayakta, geçilmeyeceğini haykırmakta… Geçilmez, çünkü burası Çanakkale… Türk’lerin onuru, gururu, huzuru ve düşmanların çukuru… Türkiye’yi kurtarmak pahasına insan kılığına bürünmüş meleklerimizin kanlı gölü… Göğsümü gere gere söylüyorum, Çanakkale geçilmedi, geçilmez de…
Biz Türk’üz… Sen, düşman topraklardan gelen yüzsüz insan… Bilmez misin Türk’lerin sol yanlarında Allah diye atan yürekleri var oldukça geçilmez, ezilmez ve yenilmez bu topraklar… Biz Türk evlatlarıyız! Sizin gibilere boyun eğmez bu başlar… Ey düşman ordusu! Kafanı kaldırıp da bak şu yüce bedenlere, üzerine basıp geçmeyi mi düşünürdün? Savaşı kazanmayı mı hayal ederdin? Gördün işte Çanakkale’nin üzerinde duran Türk gençlerini… Ne bu topraklar kabul eder ne de Türk evlatları içeri sokar lüzumsuz insanları… Yer gök haykırır Türk gencinin inancını tüm cihana… Geçemezsin burayı düşman ordusu! Bu vatan uğruna canımızı bin kez feda ederiz gene geçemezsin. Pis ellerini bu topraklara süremezsin…
Ey şehidim!
Ey yiğidim! Sen ölümü düşünmeden göğsünü gerip de içine aldın ya o zehirli mermileri, ‘Vatan sağ olsun’ deyip de ezip geçtin ya geçmişini, Ya Rab diye haykırarak düşmanları yere serip, günahsız bedeninin içinden ruhunu saldın ya gökyüzüne, canım sana kurban olsun… Canım vatanıma ve bu topraklara yar olsun…
Düşünmediniz ölüme adım adım ilerlerken… Bir an olsun bile vazgeçmediniz mikropları topraklarımızdan atarken… Gönülleriniz haykırıyordu istiklal diye… Allah biliyor ya gökyüzü dâhil ‘Ya istiklal ya da ölüm’ diye can atıyordu… Toprak üzerindeki yabancı bedenleri içine çekmek ve çürütmek istiyordu sanki. Ve liderimiz savaşmayı değil bu vatan için ölmeyi emretti. Çanakkale geçilmeyecek dedi ve düşmana karşı ilerledi… Türk ordusu tek yürek bayrağını yansıttı gökyüzüne… Çanakkale toprakları evlatlarımızın kanını yüceltti. Yabancı kanları ise reddetti. Gözlerde ya zafer ya da ölüm heyecanıyla kimileri göğe yükseldi kimileri ise zaferin tadını çıkardı… Kimileri tepede kimileri ise toprağın üstünde bayrağımızı kaldırdı gururla… Namusumuzu kurtardıklarını o an haykırdılar tüm dünyaya… Türk askeri, Türk yiğidi ve Türk genci kim olduğunu 18 Mart’ta gösterdi cihana…
Bu böyle bilinsin; ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ, GEÇİLMEZ DE…
MİNE POLAT
Kayıt Tarihi : 21.6.2011 21:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!