Çanakkale Destanı Böyle Yazıldı-

Dursun Elmas
458

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Çanakkale Destanı Böyle Yazıldı-

'Koca Çınar' hastadır...can cekişiyor
Ve kurtulmak için, bir mucize bekliyor.

Abanırlar üstüne var güçleriyle
Eli kanlı, karanlık düşünceli 'haçlı sürüsü.'
Vurmaktır can evinden, Türk-İslâm coğrafyasını
Ve İstanbul'u almaktır emelleri...

Derler ki,hep bir ağızdan:

'Önce Çanakkale geçilir
Sonra, İstanbul'a girilir.'

Bunu gören Türkoğlu boş mu duracak?
Tedbirini alacak, düşmanı durduracak.

.....Tabyalar kazılır boğazın iki yanına
Yüzlerce top yerleştirilir irili ve ufaklı.
Dokuz torpil hattı oluşturulur boğazın en dar yerine.
Namazgâh kıyılarına da bir torpido atış kovanı.
Ve sahte bataryalar kurulur tepelere,
.

Mehmet yorgun...Mehmet uykusuz...
Mehmet'in tüfek askısı yok...palaskası yok...
Ayağında ise yamalı çarık…

İki yüz otuz bir zırhlı gemi dayanır Çanakkale'ye
1115 uzun menzilli top,binlerce mermi
Namlusunu uzatır karaya doğru...
Tarih:19 Şubat sene 1915

Türk'ün tabyalarında yüz, belki iki yüz
Menzili kısa, yere çivili top...
Gülle dersen, zaten az...,
Kâfir gülle atarken acımıyor
Türk ise, tane tane sayarak atmak zorunda kalıyor
Ve attığı gülleler de menziline varmıyor...

Ölüm kusuyor dev gemiler...
Vurdukça vuruyor...
Vurdukça vuruyor kâfir
Dağ taş inliyor top sesinden...

Türk tabyalarında 'çıt' yok,
Tabyalar sessiz.

Bu sessizlik, Corden'e cesaret veriyor
Boğazın içine, daha içine dalıyor...
Daha çok can alacak,
Boğazın boğazına doğru giriyor habire
Aklı sıra arslanı yatağında boğacak!

Mehmet gülümsüyor birden!
Kâfir girmiştir menzile,
Fırlıyor Mehmet siperinden;
'Bismillahlar' ile sürüyor mermileri topun ağzına...
Cehenneme dönüyor boğaz! ..
Üç savaş gemisini de yanına alarak
Gömülüyor 'Agememnon' boğazın serin sularına...

Şaşırıyor sömürgeci,
Ölünün hortladığını sanıyor
Daha dün bu tabyaları yerle bir etmememiş midir...
Kudurdukça kudurur Amiral Corden
Bu nasıl iştir,nasıl olur böyle şey?

20/25/26 Şubat
Dev gemiler ateşlerler dev topları
Habire yağdırırlar, hedef gözetmeden.
4 Mart'a kadar ara vermeden döverler 'Aslan Yurdunu.'
Yine siperler allak bullak...
Yine tabyalar suskun...

7/8-11/12 Mart
Boğazdaki mayınları temizler kafir...tek tek.
Türk'ün merkez istihkamlarını hep ateşe verirler,
Açarlar boğazın yolunu...
Üç beş gemiden başka bir şeyi yoktur Türk'ün engel olacak!

Çaresizlik içinde kıvranıyor Mehmet!
Yeni çareler doğurmalıdır çaresizlik...

Cevat Paşa buyruğu verir:
'-Mayınlar mutlaka döşenecek! .'

Nusret’in yiğit komutanları ve kahraman erleri
Alırlar abdestlerini...
Dalarlar boğazın derinlerine,
Süzülürler kara kuğular gibi...
Birer birer sererler mayınları...

18 Mart 1915
Müthiş bir kapışma;
Gemilerden sahile,
sahilden gemilere gülle yağıyor,
Havada çarpışıyor top mermileri...
Mahşer bu olsa gerek! ..
Mehmet, ölüm meleğini beklerken bile:
'Tanrıdan ümit kesilmez' diyor
ve şehadet şerbetini içiyor yudum yudum...

Sessiz sessiz bekliyor Nusret’in mayınları...
Hele gelseler de öpüşsek diye can atıyor her biri.

'Ve ölüm meleği gonga vuruyor! '

..................18 Mart 1915,saat 13.45
Kıçından yakalanıyor 'Bouvet' zırhlısı
'Nusret’in meleğine...
Kıç üstü giriveriyor suya 800 mürettebatı ile..
Haydi Bouver... sana güle güle! ..

...................18 Mart 1915, saat:16.3015.00
İngilizin 'İrressistible'sini öpüyor ölüm meleği...
Cin çarpmışa dönüyor...
Bir iki debelenme...
Mavi sular onu da yutuyor...sana da güle...güle..

............................18 Mart 1915 Saat:16.30
İngilizin gözdesi 'Bükülmez'i
'İnflexible' de yakalanıyor Nusret’in meleğine
Melek bir öpüyor bükülmezi...
Bükülmez de bükülüveriyor...Bükülmeze de güle...güle...

...............................18 Mart 1915 saat: 16.41
Önce 'Gaulos'
Dört dakika sonra 'Ocean' tosluyor ölüm meleğine.
Hooop! ...Güüüm! boğazın derinliklerine
Size de güle! ..güle! ..

Ve Amiral Corden,
Şaşkın ördek misali...
Kıçına baka baka...geri geri kaçıyor.

18 Mart cengi tam bir gün sürüyor,
O gün güneş doğarken Çanakkale'ye
Sömürgecilerin cinayetlerin
Ve sömürgecileri kaçarken görüyor…

Hiç bir cenk, mağlup için pahalı,
Muzaffer için böyle ucuz olmuş değildir.
18 Mart’ta Türkler; bir verip bin almıştır,
Ve Çanakkale'yi 'geçilmez' yurt kılmıştır.

Dursun Elmas
Kayıt Tarihi : 16.3.2008 21:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Elif Ay
    Elif Ay

    Harikaydı abim,bu bizim destanımız işte,bu vatan kolay kazanılmadı,göz dikene kefen biçeriz.Ne mücadelelerle bugünlere geldik,bir çakıl taşımızı bile almak öyle kolay değil...
    Selamlar güzel yürekli abime.

    Cevap Yaz
  • Cemali Hikmet Aksu
    Cemali Hikmet Aksu

    Bu güzel destan içinde bir destan eksik Dursun Bey.... Ve yüreğine sağlık diyorum. 'O günler geride kaldı' diyenleri dikkate almak dalalete yatak açmaktır düşüncesiyle O eşsiz zaferi gündemde tutmanızı alkışlarla kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Mustafa Sami
    Mustafa Sami

    Çanakkalenin geçilmez olduğunu yüreğinizden akan ve aslına uygun olarak çok güzel tasvir etmişsiniz, hassasiyetinizi kutlarım...

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer

    Tarihi geçmişimizi unuttuğumuzda kendimizide unutmuş sayılırız. Bu toprakların nasıl alındığı ve binlerce kanın akıtıldığı asla ama asla unutulmamalı ve her gün unutanlara hatırlatılmalıdır.

    Ben kendi adıma size çok teşekkür ediyorum. Unutmamıza ve unutmöalarına izin vermediğiniz için. Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Saygılar yüreğinize ve tam puanımı bırakıyorum sayfanıza

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer

    Tarihi geçmişimizi unuttuğumuzda kendimizide unutmuş sayılırız. Bu toprakların nasıl alındığı ve binlerce kanın akıtıldığı asla ama asla unutulmamalı ve her gün unutanlara hatırlatılmalıdır.

    Ben kendi adıma size çok teşekkür ediyorum. Unutmamıza ve unutmöalarına izin vermediğiniz için. Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Saygılar yüreğinize ve tam puanımı bırakıyorum sayfanıza

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Dursun Elmas