Ufukta düşman gemileri.
Sanırsın gök kubbe yarılmış.
Bulutlar simsiyah.
Zifiri karanlık, kıyamet gibi.
Yağmur, katran olmuş.
Yer, gök inler.
Bir yandan kan.
Bir yandan akar katran.
Hırçın dalgalar bizden yana.
Düşman gemilerini döver acımasızca.
Yıldırımlar, ateş olmuş.
Sanki yağmur gibi yağar başlarına.
Milletin namusu, hürriyeti.
Vatan toprağı ile birlikte,
Sırtında emanettir.
Kurşundan koca bir yük gibi.
Artık geriye dönüş yok.
Yoksa kaybedersin istiklali.
Şehit olursan üzülme.
Peygamber, karşıdan bekler seni.
Arkana bakma, yürü!
Korkma! Sen şehit oğlusun.
Binlerce şehit arkanda.
Seninle birlikte yürür, unutma!
Bir ellerinde tüfek,
Bir ellerinde süngü.
Farz et! Karşıdan gelen.
Kocaman azgın bir sürü.
Şerbet içme vakti geldi.
Elleri kınalı Mehmetlerin.
Helalleş anadan, babadan, yardan.
Kavuşma vakti, çoktan geçti.
Düşman topları vurur.
Sen aldırma, ileride dur!
Bir atımlık kurşun,
Düşmanı kudurtur.
Minareler mızrak gibi.
Deler geçer gökleri.
Okunan ezanlar hürmetine.
Rabbim, seni muzaffer eyledi.
Yoktur, ayağında çarık.
Belki de yarına katık.
Yarı aç, yarı tok.
Biz bu vatanı,
Böyle kazandık.
Nice kefensiz şehitler,
Genç yaşta kurban oldu.
Ceddini ezip geçme!
Bu vatan toprağı,
Kanla yoğruldu.
Mustafa Kaynak
Kayıt Tarihi : 3.5.2020 16:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!