Çanakkale'den Yansımalar

Ölmeden ölenlerin destanıdır Çanakkale
Boğazı kızıl toprağın kanıdır Çanakkale
Gemiler yanaşır boğaza içi habis dolu
Kirletecekler vatanı uyan ey Anadolu!
Avustralya, Zelanda bilmem dünyanın neresi
Çanakkale size mezar, yoktur bunun çaresi
Üç mucizeler demişler bu savaşın adına
Türk’ten gayrısı varamaz şahadetin tadına
Allah’ım öyle manzara ki, kâinat duacı
Ölümle dans eden Mücahide, Şerife Bacı
Umudun bittiği an karadan yüzer gemiler
Fatihlerin yeni adıdır Mustafa Kemaller
Kalbine gömdün Balkan’ın acı hatırasını
Âsım’ın ruhu kaplar Gelibolu semasını
Sanma bu dağlar taş toprak, hepsi insan yığını
Bir devrin battığı yer, yitirdi altın çağını
Çocuktular; yamalı pantol, yırtık potiniyle
Koştular cepheye oyuncakları mavzeriyle
Açtılar, yarım ekmeği bölerken elleriyle
Güldüler, toprağa düşerken minik gözleriyle
Yaralandın diye gönderdiler seni sılana
Yaram derin değil, yetişeyim Arıburnu’na
Avrupalıymış! Ayakaltında kalmış edepler
Yanan hürriyet ateşidir Halide Edipler
Kitabın gidiyor diyerek vuslata atıldın
Habibine gidecek kervana sende katıldın
Cana candır saatin, teklemez Conkbayırı’nda
Namludan çıkan mermiydi on iki yaşlarında

Mahşer yeri Kilitbahir, kan akıyor dereler
Bu ezanlar bahtiyar susmasın hiç minareler
Yedi düvel gelseniz top, tüfek, uçak, gemiyle
Bulut alıp götürür bırakır sizi meçhule
Gece gibi gelip vurulunca öylece yatan
Göğsünde Allah’ın kelamı, utan dünya utan!
Topçular destan yazıyor paniktir biçareler
Seddülbahir şen, imanla ışıldayan süngüler
Rüyayı gerçek kıldın ölüm kusturdun mayına
Nusretinle galip eyle, hilal düşmüş kanına
Denize kilit vurulur Kilitbahir Tepesi’nden
Marmara başka çırpınır Seyid’in mermisinden
Kadını, erkeği, çocuğuyla hepsi yekvücut
Kıyamet gelmiş dayanmış, geriye kalır sükût
Unuttuğunuz bir şey var akarken pis kanınız
Dönmeyi düşünmeyen bir milletin ecdadıyız
Bir nida yükselir Anafartalar Tepesi’nden
Küfrün saltanatı çöker, Allah Allah sesinden
Seni taşıyan Mehmed’i sırtından vurdun, yazık!
Bu topraklar sahipli, tutmaz çaktığınız kazık
Bitmiştir Türk’ün peşrevi şimdi güreş zamanı
Rahat asker, savaş bitti, teslim et silahını
Bir bayram sabahı, dillerden o seda yayılır
Beyazlar içinde toprakla nikahın kıyılır
Kefenin kanlı toprak, sığmazsın kehkeşanlara
Başında yıldızlar, komşusun ulu sultanlara
Sen ki, büyüklüğün önünde ne taçlar eğildi
Sen ki, vatanın uğruna ne kefenler biçildi
Her biriniz ayrı kahraman, unutmaz bu millet
Ya bağımsızlık ya ölüm, ebedi olsun devlet