Tarih 16 Kasım 1914
Uzak olmayan bir zaman.
Ateş çemberinin içinde vatan,
Ve tarih girdabında,
Yok edilmek istenen Türk Ulusu...
Durdu zaman,
Tarihin donan akışında.
'Soğuk,düşmandan daha soğuk.'
Nice yürekler dondu,
Allahuekber dağlarıda;
Zemherinin ayazında...
Gidenler geri gelmedi,
Yemen ellerinden.
Nice yürekler kavruldu,
Yemen çöllerinin cehenneminde.
Nice umutlar bitti,
Geriye yalnızca özlemlerini bırakarak...
Onlar,
Yoksuldular;
Sefaleti yaşadılar....
Yaşamak istemediler tutsaklığı;
Çünkü,
Onurluydular...
Onlar,
Çocukluklarını yaşamadan büyüdüler,
Ve genç olmadan öldüler.
Yaşlılar da vardı aralarında,
Acıyı tatmışlar,ateşi sineye çekmişler....
Doksan üç Savaşı ve Balkan Savaşları gazileriydi.
Hiç yaşamadan yaşlanmışlardı...
Sonra,
Vatan toprağıyla bütünleşerek
Bayraklaştılar...
Önce insandılar...
İnsanlıklarını gösterdiler düşmanlarına,
Duran zaman aralığında...
Ve tabyalarda
Vahşetin tüm acımasızlıklarını yaşadılar
Kıyametten de öte...
İmanlarını siper ettiler vahşete karşı.
Ölmeleri emredildi,
Ölmeyi,
Allah'a kavuşmak olarak düşündüler.
Ölümü,
Gülerek karşıladılar.
Allah'a ulaştılar...
Tarihin şanlı sayfalarının arasında;
Çanakkale arslanları olarak
Yerlerini aldılar...
Bu efsanevi destanı yazan
Milli ruh,
İzmir'de ilk kurşun,
Vatan sathında Kuvay-ı Milliye,
Kurtuluş Savaşında
Mustafa Kemal oldu...
Son buldu
Türk'ün üç asırlık geriye çekilişi.
Var oluş Destanı
Kurtuluş Savaşıyla....
Mustafa Kemal'le başladı
Tarihin duran akışı yeniden.
Ve sona ererken yaşanmayan zaman...
Kayıt Tarihi : 8.9.2006 20:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin öyküsü,bu toprakları vatanlaştıran her Türkün öyküsüdür.Dedem Ali Bayram,Osmanlı İmparatorluğunun da savaşa girmesiyle 1914'ün Kasımında askere alınır.Bir haftada yaya olarak Erzurum'a ulaşırlar.Bir haftalık askeri eğitim aldıktan sonra Allahuekber Dağlarına gönderilirler.Karakış,tüm acımasızlığıyla bastırmıştır.Doksan bin askerimiz donarak şehit düşer. O sırada dedemi de donarak öldü diye bırakırlar.Üzerine yağan birkaç metre kar,ayazı keserek,ölümünü engellemiştir.Bir süre sonra kendine geldiğinde Rusların eline tutsak düştüğünü anlar.Önce Iğdıra,sekiz ay sonra da Kafkaslara götürülür.Ermenilere tutsak düşenler,zehirli iğnelerle öldürülmüştür.Kafkaslardayken,1917'de Bolşevik İhtilalini yaşar.Anılarının arasında yaşadıklarını sık sık anlatırdı.Anadolu'da Kurtuluş Savaşı,her cephede zaferlerle sonuçlanmaktadır.Sanırım 16 mart 1921'de imzalanan Moskova antlaşmasıyla olsa gerek,yedi yıllık tutsaklık yaşamından sonra Türkiye'ye döner.Tekrar asker olarak Erzincan'a gider.Askerlik görevini tamamladığı sırada büyük zafer akazanılmıştır.Ali Bayram Dedem köyüne dönerek ailesine kavuşur.Yemene gidenlerin,çanakkalede destan yazanların kahramanlıkları efsaneleşir.Türküleşerek,ağıtlaşarak günümüze ulaşır. Rahmetli büyük annemin söylediği ve o yılları anlatan türküler halen yankılanır durur kulaklarımda. 'Urus'un gemileri, Hem ileri,hem geri. Urus gözün kör olsun, Dul kodun gelinleri' Bu dizeler,yaşanılanları anlatmaya yeter sanırım.
Çünkü orda ben kendimi buluyorum.Bir yudum özğürlük ve hürriyet için Vatan Toprağını kanlarıyla sulayan,benim dedem,benim amcam,benim dayım,benim kardeşim Candaşım,yüreğim.Yüreğine sağlık Bayram Ali Bey saygıyla.
çanakkalede şehitlikleri gezerken hafızanızı kaybediyorsunuz! çoğu çocuk denecek yaşta..... ülkemin topraklarında kimi zaman göhsümü gere gere kimi zaman umarsızca gezerken...
bu yıl tarih dersi aldım ....
o derslerden sonra inanın vatanımın toprağına basmaya utanır oldum!...
ilkokullarda bir uygulama başlatılmalı ve bütün çocuklarımız oralara götürülüp, bu toprakların öyle kolay kazanılmadığını küçük yaşlarda beyinlerine kazınmalı diye düşündüm.......
'hikayesini okuduktan sonra' kelimeler kifayetsiz kaldı.... saygılarımla
TÜM YORUMLAR (3)