O kadar canlıydı ki, hâlâ duruyor izi,
Sanki savaşı gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Bunca sene geçse de, bağrımı deldi közü,
Yanan ataşı gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Tüm boğazı seyrettim, çıkıp karşı dağlardan,
Resmen tarih kokusu aldım eski çağlardan.
Şehitlerin sayısı daha fazla sağlardan,
Hep mezar taşı gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Tepeler arasından siperlere ulaştım,
Askerlerin kaldığı tabyalarda dolaştım.
Yemek listelerine bakıp hayrete düştüm;
Yediği aşı gördüm bu gün Çanakkale’de.
Lazlar nöbete durmuş bütün kıyı boyuna,
Çerkezler set çekiyor Seddülbahir koyuna.
Avşarlarla Yörükler yatmış koyun koyuna,
Kürt’ü, Dadaş’ı gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Üç yüz kiloluk topu sırtlamış Koca Seyit,
“Düşman geçemez” diye zamana düşmüş kayıt.
Koşup yardıma gelmiş, saçı kınalı yiğit,
Yahya Çavuş’u gördüm, bu gün Çanakkale’de.
“Ölmek” emredilince, Elli yedinci alay,
Yağmur misali yağan mermiyle eder alay.
Başlarında Mustafa Kemal adlı bir subay,
Eğilmez başı gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Yanlarına kalmamış, İngiliz’in ettiği,
Toprakta, gemilerle ölmeye getirttiği.
Demek bunlar, Akif’in yamyama benzettiği,
Çok gâvur leşi gördüm, bu gün Çanakkale’de.
Böyle güzel vatana asla paha biçilmez,
Cennetle kıyaslansa; birbirinden seçilmez.
ERBABİ’de anladı; “Çanakkale geçilmez! ”
Gözünde yaşı gördüm bugün Çanakkale’de.
24 / 05 / 2008
OZAN ERBABİ - ÇANAKKALE
Kayıt Tarihi : 18.3.2009 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!