Dünü yaşadım, Bir at sırtında Orta Asya da,
Medeniyetle nikahımı kıydım, tarihin ilk sayfasına.
Kargı tuttum, cirit attım oynadım.
Gün geldi, bu bozkıra sığmadım.
Dalga dalga ayrılırken bu yurttan,
Bir kor gibi dağıldım dört koldan.
Henüz, yeryüzünde açmazken bahçelerin gülleri,
Bir fırtına olup estim Avrupa dan içeri.
Gün oldu, rüzgarlarla yarıştı tuğlarım.
Gün oldu, kansız kazandım savaşları.
Titrettim kainatı karşısında bu kudretin.
Öğrettim, sonucudur bu kudret medeniyyetin.
Çağ kapayıp, çağ açtım.
Tüm tarih boyu hudutlarda dolaştım.
Dünü yaşadım, Çanakkale'de bir siperden.
Bir kerre daha şahit oldum, şehit dolu tepeden.
O kor hiç sönmemeşti, varoluşundan beri.
Yanıyordu Türk'ün gönlünde, hürriyet alevi.
Veriyordu canını mehmet, bu yolda gülerek.
Suluyordu kanı, hürriyet fidanına dökülerek.
Yıkamıyordu düşman,kale gibi dizilmiş cansız bedenleri.
Aşamıyordu süngüsü, sağ kalan siperleri.
Çiziyordu portresini, tarihin en büyük ressamı.
Elindeki fırça süngü, boyası insan kanı.
Yağmur gibi yağıyordu gökyüzü, belliki ağlıyordu yastan.
Çanakkale'de geriliyordu, sıçramadan önce bu arslan.
Türk'ün dünyaya yaşamak için haykırışı idi bu.
Düşmanın bükemediği bileği öpüp kaçışı idi bu.
Ruhlar gökyüzünden seyrederken bedenleri.
Unutma diyordu bir ses, bu toprakta can verenleri.
Kayıt Tarihi : 15.3.2007 16:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)