Çanakkale Şiiri - Fatima Humeyra Kavak

Fatima Humeyra Kavak
59

ŞİİR


86

TAKİPÇİ

Çanakkale

Ezanlar çınlasın, göklere yükselsin nida...
Bu vatan için binlerce canlar olsun feda...
Yükselirken ruhlar, yaratan Rabbin katına...
Aşka gelen diller, söyleşir şeyda şeyda...

Al kanların üzerine, yıldızlar yağmış...
Ay'ın şavkı Hilal olmuş, uzanmış...
Yâ Rab! bu ne tablo, şehitler sıra sıra...
Diller susmuş, gözler tevekküle dalmış...

17:03:2006

Fatima Humeyra Kavak
Şiirlerimin tümü noter tastiklidir....

centerimg src='http://img83.imageshack.us/img83/1103/9a0fe346ce8em.jpg'

Fatima Humeyra Kavak
Kayıt Tarihi : 14.7.2006 13:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Canakkale Sehitlerimiz icin, Fatiha okurmusunuz...? YAHUDİLERLE HİÇ SAVAŞTIK MI? Evet... Çanakkale savaşında yahudiler karşımızdaki düşman cephesinde bize karşı savaşmışlardır. Savaşın başından sonuna kadar cephe içinde taşıma işerini yahudiler yapmışlardır. İsrail devletinin kurulmasından önce yahudilerin bu ilk savaşlarıdır. Ve ne yazık ki kendilerini zalim Avrupalıların elinden kurtarmış olan Türklere karşı yapmışlardır. Çanakkale savaşında müttefik orduları başkomutanı olan General Hamilton, özellikle Yahudilerin desteğini de almak istiyordu. Bir yahudi birliğinin ordusuna katılmasını arzu ediyordu. O günlerde hatıra defterine şunları yazacaktı: “Yahudilerden faydalanacağımıza inandım. Onları kendi çıkarlarımız için istismar edip, yahudi gazetecilerin ve bankerlerin çabalarını sağlayabiliriz. Yahudi gazeteler bizim davamıza renk katar, yahudi bankerler de kesemize para yağdırır.” Bu maksatlarla, sadece yahudilerden oluşan bir birlik kurularak, Çanakkale savaşına getirilmiştir. Zion Mule Corps, (Sion Katır Birliği) ismiyle kurulmuş olan bu birliğin 750 adet katırı bulunuyor, cephede taşıma işleri ile uğraşıyorlardı. ŞU BOĞAZ HARBİ (Ekrem Şama) kitabından alınmıştır...

Çanakkale Destanı / Kınalı Ali Çanakkale Destanı [10394]Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da onlarla Sohbet ediyor, ' Nerelisin? ' gibi sorular soruyordu. Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir delikanlıya takıldı Yanına çağırdı ve merakla sordu: ' Adın ne senin evladım? ' dedi. ' Ali, komutanım' dedi. ' Nerelisin? ' ' Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile kazasındanım...' ' Peki evladım,bu kafanın hali ne? Saçlarının ortası neden kırmızı boyalı böyle? ' ' Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı komutanım. Neden yaktığını da bilmiyorum.' ' Peki dedi üsteğmen. 'Gidebilirisin Kınalı Ali.' O günden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu. Cephede tüm arkadaşları Kınalı Ali demekle yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu yapıyorlardı. Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve dürüst tutumu sayesinde, kısa sürede hepsinin sevgisini kazandı. Bir gün memleketine mektup göndermek için arkadaşlarından yardım istedi. ' Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek istiyorum. Ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir misiniz? ' Biri değil, birçok arkadaşı yardıma geldi. ' Sen söyle biz yazalım' dediler. Kınalı Ali söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, diğeri de Söylenenlerin doğru yazılıp yazılmadığını denetliyordu. ' Sevgili anacığım, babacığım hasretle ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin.' Kız kardeşini, kendinden küçük erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söyledikten sonra, Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile ilerleyemeyecektir tümcesi ile bitiriyordu. Tam zarf kapatılırken Ali ' iki üç satır daha ekleteceğini' söyleyerek Mektubun sonuna şunları yazdırdı. ' Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama, Burada komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga geçiyorlar. Cepheye gitmek sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burda onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım.' Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. ingilizler kesin sonuç almak için tüm güçleriyle yükleniyorlardı. Cephede savaşan askerlerimiz önceleri birer, birer, sonraları beşer,beşer, Onar, onar şehit oluyorlardı. Gelen destek güçleri de yeterli olmuyor, onlarında sayıları giderek azalıyordu. Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin komutanı bu durum karşısında çaresizdi. Kendi bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi. Genç erlerine insan bedeninin süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği bu cepheye göndermek zorunda kalmaması için Allah'a dua ediyordu. Komutanlarını düşünceli ve sıkıntılı gören Kınalı Ali ve arkadaşları, komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye göndermesini istediler.Askerlerinin ısrarları üzerine komutanları daha fazla direnemedi ve ölüme gönderdiğini bile, bile bu isteklerini kabul etmek zorunda kaldı. Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinç çığlıkları atarak cepheye hayır, bile,bile ölüme gidiyorlardı. O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle buluşacakları yere koşan Kınalı Ali'nin bölüğünden tek kişi geri dönmedi. Gidenlerin tümü şehit olmuştu. Bu olaydan kısa bir süre sonra Kınalı Ali'ye anne, babasından mektup geldi. Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir ifade ile okumaya başladı. Cepheye gitmeden önce arkadaşlarına yazdırdığı mektubuna aile adına babası yanıt veriyordu. ' Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim. Öküzü sattık, parasının yarısını sana gönderiyoruz, yarısını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine veriyoruz. şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum. Fazla yorulmuyorum da. Sen sakın bizi düşünme.' Babası mektupta köydeki herkesten akrabalarından haberler verdikten sonra 'şimdi ananın sana diyeceği var' diyerek sözü ona bırakıyordu. Mektubun bundan sonraki bölümü Kınalı Ali'nin anasının ağzından yazılmıştı şöyle diyordu anası: ' Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler. Kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler. Bizde üç işe kına yakarlar; 1 - GELİNLİK KIZA, GİTSİN AİLESİNE, ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DİYE 2 - KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DİYE 3 - ASKERE GİDEN YİĞİTLERİMİZE, VATANA KURBAN OLSUN DİYE... Gözlerinden öper, selam ederim. Allah'a emanet olun ' Ali'nin mektubu okunurken ve çevresindeki herkes onu dinlerken, hıçkıra, hıçkıra ağlıyordu... ' (Bu mektubun aslı Çanakkale Müzesindedir.) * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Free Image Hosting at www.ImageShack.us http://www.itibarhaber.eu/omer-dongeloglu/canakkale-15.03.2007-aglatan-sohbet-12.html Hayirli Sabahlar... Lütfen dinleyin...Zamaniniz yoksa sadece sonlarini dinlegin...Su an gözlerim yastan cok zor yaziyorummm...agliyorum...Allahim Sen herseyi Hakkiyla bilensin... Bu güzel Vatanda sabah rüzgarlari yüzümüzü yalayip geciyorsa, Canakkale Sehitlerinin hürmetine Bu güzel Vatanda camilerimizde göklere yükseliyorsa nida Canakkale Sehitlerinin hürmetine... Ve yediden yetmise huzurlu basimiz dik onurumuzla ayakta isek. Canakkale Sehitlerinin hürmetine... Rabbim Sen magfiret eyle sehitlerimize.Rahmet eyle... Sen süphesiz esirgeyen bizleri bagislayan ve her iki alemde rizik verensin. Bizleri Senin hosnutlugunun huzuruna ilet. Kalplerimize cennet esintileri yagdir.Ve bizi korktuklarimizdan emin eyle... Süphe yokki Sen Allah*im Merhametlilerin merhametlisisin...Amin....

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ersoy Akdağ
    Ersoy Akdağ

    Ben de kutluyorum. Güzel ve anlamlı bir çalışma. Yürek ve kaleminize sağlık. 10+Ant. Saygılar.

    Bu şiirimin yorum sayfanızda yer almasını istedim.

    Çanakkale Olalım
    94.Yıldönümü için..
    Ben, Akif değilim ki o günü anlatayım,
    Her yanımda canavar, boğazımı sıkmakta…
    İstediği tek şey ki; vatan, namus, Kur’an’ım.
    Bayrak ve tevhit için Mehmet şehit olmakta.

    Sen, Akif değilsin ki o günü anlatasın,
    Ey sen, sen değilsin ki o günü anlayasın…
    Kökün Anadolu’dur, deden Çanakkale’dir.
    Ey kardeşim; kendine gel, aldanma yanarsın.

    Biz, Akif değiliz ki o günü anlayalım,
    Ben, sen, biz; şucu bucu artık özden uzağız…
    Ey millet kendine gel, biz hep Çanakkale’yiz,
    Akif olamasak ta, Çanakkale olalım…

    18 Mrt’09 / Bursa

    Akdağ Ersoy

    Cevap Yaz
  • Mehmed İhsan Uslu
    Mehmed İhsan Uslu

    Tebrikler Kardeşim!
    Kaleminiz daim olsun.
    10+anto..

    Ayrıca Allah C:C. işlerinizde kolaylık versin. 18 Martı da tebrik ediyor, bütün şehid ve gazilerimize ve başta ordumuzun baş kumandanı 5. Sultan Mehmed Reşad Han'a ve Müstahkem Mevki Kumandanı Cevad Şakir Çobanlı Paşa'ya rahmetler niyaz ediyorum.

    Selam ve dualar...

    Cevap Yaz
  • Ubeydullah Ertuğrul
    Ubeydullah Ertuğrul

    şairim şirinizi zevkle okudum yüreğinize sağlık
    o anı çok güzel anlatmışsınız.
    58.tam puan benden
    MARMARA BÖLGESİ ŞAİR VE YAZARLAR BİRLİĞİ

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    bizi biz yapan içimizdeki ruhtur bu şiir çanakkele ruhunun kalbi olmuş alkışlar

    Cevap Yaz
  • Efe Efecan
    Efe Efecan

    Fatihamı okudum üçde ihlas iliştirdim yanına.
    ...., yorumsuzum. ya artık yorum yapamıyorum yada en doğrular en suskun hallere itiyor beni.
    titreten bir yazı.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (34)

Fatima Humeyra Kavak