Yenikapı'nın neyi eksik
İlla mı Aşiyan dedik dinletemedik
Kırmızı mavi lambaları görünce al işte
Trafik de sıkışık kim bilir ne arıyorlar
Dönüp tırmandık Cihangir yokuşunu
Tepede bir çift kumru gibi sırnaşmış gençler
Bizi görünce toparlanıp uçtular
İyi de ettiler
İzmirli Mahmut'lan bir Fransız şarabı bulduk
Gavur iyi yapmış şarabı harbi
Bizim kereta da yüzsüz, isteyivermiş
İyi de etmiş
Tutturdu içelim
Hem de dertleşelim
Şiir okumamı ister ona
Hemen anladım
Her Şey Sende Gizli'yi sever en çok
Gözleri bir istavrit gibi dalıp gider Marmara'ya
Beni mi dinler anlamam yalnızlığını mı der önce insan
Oysa emir dinleyen asker gibi dinler sözlerimi
İyi de eder
Pırıl pırıl bir akşam aylardan ağustos
Bırakıp gitmiş bizi sevgililer
Bir de saçını değirmende ağartmamış şair ustalar
İstanbul gecede saklamış ışıltılı hüznünü
Rüzgarda merhametli bir huzur
Yanıp sönüyor uzaklarda bir şeyler
Orası Üsküdar olmalı
Kızkulesi'nin dibi çünkü
İçkiden daha etkili bu şehir
Adamın başını döndürüyor
Hele böyle akşamlarda
Sevgililer bize sevgi kadar uzakken
Ve karanlık gibi sarmışken bizi yalnızlık
Suratımız gökyüzündeki yıldızlar gibi dağılmışken
Ve ömrümüz yarım yamalak bir ay gibi batmaya yaklaşmışken
Kaderin sillesi gibi çarpıyor açık havada içki
Maıln hasını tutmuş getirmiş bu defa hatta
İyi de etmiş
Bitirmezsek olmaz
Sevdiklerimiz bıraktı bizi
Kaderimiz bıraktı
Bu şişeyi bırakmayalım oğlum Mahmut sıhhatine
İşe mişe de gitmiyorum yarın işte var mı
Hem gitsem ne
Aynı tas aynı hamam
Tek tutulur yanı işin Balat'taki sığıntı
Mahmut da sığınacak bir iş tuttu geçen
Baktı iş sarmadı
Çekti gitti
İyi de etti
Buluruz kalacak bir yer tek derdimiz bu olsun
Doldur lan oğlum Mahmut
En kötü günümüz bu olsun
Bardağımız gibi gözlerimiz dolsun
Gülsün bahçendeki güller
Çölünde kaktüsün solsun
Hak yerini bulsun
Seni bırakan sevgili pişmanlıktan saçını yolsun
Ne halleri varsa görsünler oh olsun
Koltuğunda antika bir radyo anteni kırık
Radyoda ağlamaklı bir sesi duymayan bin pişman
Bir ses ki Mahmut'un halinden ve sesinden perişan
Alışkın ya derde kedere bizmki hayatı tanıyor
Sarı Köşk'ün çiçekleri gibi açmadığınnı hayatın
Biliyor
İyi de ediyor
İzmirli Mahmut da yakıp söndürüyor cigaralarını
Beni de kendini de unuttu
Canavar oldu sarhoşluk garibimi yuttu
En azından o gece adamcağızı avuttu
Ve yaramaz ama masum bir çocuk gibi uyuttu
Kayıt Tarihi : 16.8.2008 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!