Ölümlü dünya... Öğdüm'lü dünya...
Kapkaranlık bir yolun garip bir yolcusuyum,
Yürüyorum habersiz, olmayan gündüzlerden...
Refâkât bekleyemem hâkir gören gözlerden!
Gezdirir diyar diyar beni beyaz bastonum,
Kapkaranlık bir yolun garip bir yolcusuyum…
Mavi zambaklar açmış, eski, otsuz dağlarda...
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan