Yalnızlık adasından
Kurak topraklardan,
Karanlık kör kuyulardan
Zemheri ayazlardan
Savrulurken ruhum!
Dokunuşlar gördüm
Bir su perisinden,
Pınar tadında,
Can diyarından;
Vurgunum, kor olmuşum
Yanmışım, sende yanma
Uzak dur benden,
Mavi gözlerin ışıltısı yakmasın
Kıyamam derken,
O zeytin dalı gölgesinde,
Sevdasını büyütürken,
Torosların eteğindeki,
Karlara, tipilere aldırmadan,
Mavi uçurtmasıyla,
Eritiyordu tüm karlarımı,
Sonbahar olmuşken tüm tarafı
Yusuf yanın;
Züleyha gözler,
Baharlarda var!
‘'Çık artık kuyudan diyordu''
Hasreti alev, alev vururken
Yalnızlığını sol yanın,
Nil-i bakışını,
Kör kuyuya salıyordu
Tutun!
‘'Ben buradayım'' diye
Yalnızlığımı kırbaçlarken,
Şiir dilinden,
Kelimeler ile
On ikiden vuruyordu,
Kınındaki oku ile şakağımdan,
Ne hakkım vardı ki?
Bebek tadında, bir sevginin,
Aşk kokan sütünü, almaya
Aç bırakmaya,
Bir kuşun kanatlarını kırmaya,
Hep hayırlısı dedim,
Rabbimden,
Kim sevebilir ki beni?
Böyle EYLÜL tadından,
Ruhuma neşter atılmışken,
‘'Musallaya kadar yanındayım''
diyen; Bir canın
Dua tadındaki dokunuşlara,
Nasıl ihanet edebilirim ki?
Vicdanım merhametimin gölgesindeydi, Yorgunum can vuruşlarından
Her vuruşun ritmik akışını, candan olan bakışını milyonlarca kez sağlamasını yaptım Lokman hekim misali/Kitaplara konu olmamış bir Çelebiyim lal olmuş ormanımda...
..07.01.2011
Hüseyin AkçamKayıt Tarihi : 7.1.2011 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!