Zindan duvarlarına yansıyan,
Hayalin; gözlerinin gülüşüyle parlıyor.
Maltalarda atılan volta, ayak takırtısı,
Sana doğru koşuş ve kucağın açışıdır,
Azaptan kaçarken cennet sinene yaslanışdır.
Sabır ve şükürsün her tesbih çekilişinde,
Soğuk, ağı çayda şeker,
Her yudumda ömürden bir nefesle dolansın hicranla.
Seni düşünmek;
Pasle demir kapı gıcırtısında dile gelişdir hayalin,
Demir parmaklıklardan usulca firari giren kokun.
Kan bürümüş, gözüm ağı kan çanağı,
Hicran vurgun;
Yürek darda, avlu geniş,
Taş duvar kalın ve de bir o kadar soğuk,
Kapı, pencere güneşe hasret,
Gecenin soğukluğunda buğulu bir nefes,
Yüksek, iğdamın sehpası,
Ve saçların kadar dalgalı, yumuşak ve uzun yağlı urgan,
Kefensiz, sessiz ve vedasız idam ediliştir;
SENSİZLİK EY CAN
Kayıt Tarihi : 25.9.2014 12:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!