umutlar hep seraplardı
sadece uzak iken vardılar
yaklaştım
hiç yokmuş gibi yok oldular
gerisi mutluluktan arınmış bir gülmekti
bir espriye kulak misafiri olur gibi
nerede deniz gösterirdi kendisini
ben oraya bakakalırdım
nerede hayatın tenha bir köşesi
ben tek başıma ordaydım
anların demli çayını içtim
güzel uzaklara bakarak
sabahları
karabatakların suya çarpan kanatları
akşamları
arkamda yürüyen bir köpeğin tırnakları
sadece yalnızken duyulurlar
yalnızken duyulduğu gibi
bir de
güzel manzaralar
hiç değişmeden dururlar önünde
saatlerce
günlerce
artık bilirsin ki
en güzel yerler bile
hatta hiç gitmediklerin bile
bir can sıkıntısı taşırlar içlerinde
en çok da öğle saatlerinde
koca dünya
geciken otobüsünün durağı olabilir
sen güneş altında
egzoslu caddelerde bekle diye
ya kirli uykulara daldığın
ya da bir rüyadan uyandığın günlerdir
üç boyutlu bir örümcek ağı gibi
seni içine hapseden günler
sabahlarından tutup onları
bir turp gibi rendelersin
çok eskide kalmış boş günler
suyunu bırakmış çöpler gibi kokarlar
ve sen bugünden yarına
iskelesinden ayrılan bir vapura atlar gibi sıçrarsın
uçtuğun yer liman olur
kaçtığın yer vapur
can sıkıntısı
durmadan ağrıyan bir ur
09.05.2009
Ahmet Baris AyKayıt Tarihi : 9.5.2009 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!