Aklımın kırıntılarını kurcalayan ayrıntıları gözden geçirince
Tanımlamaz oldu hiçbir duygu bizim sahiden yaşadığımızı
Hala neden okşar rüzgâr zaten dağınık olan saçlarımızı
Gündüzü karartan sessiz çan sesleri düşünce sayfalara
Dağların hücrelerini parçalar kayalarda mekanik manzara.
Gördüğün bir menekşe ölüsünü kokluyor caddelerde kediler
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
beğeniyle okudum..kutlarım..
Susuz bir yaz akşamı dökülürdü yapraklar ağlayan rıhtıma
Solgun bir vefaydı içimizi aydınlatan lambada ismin
Ayın harelerini resmeden gözlerinde
İçimde biriken güneşin kaybolacağını hiç bilmezdin.
GÜNEŞİNİZ hiç sönmesin. kalemi dolu insan...
Şu anda Anadolu insanımızın öz benliğindeki erozyon,Anadolu topraklarındaki erozyondan bin kat daha fazladır..İşte devletler ve fertler çağdan ve çağın gerçeklerinden koparsa gidecekleri yer tarihin çöplüğüdür..Bundan dolayı birey,toplum ve devlet içinde bulunduğu çağı ve geleceği çok iyi okuması gerekir.eğer okuyamayıp maddi ve manevi olarak kendi ayakları üzerinde duramaz ise başka milletlerin maddi ve manevi boyunduruğu altına girmesi kaçınılmazdır..
...
.Demek hala ayakta ve yatakta uyuyoruz.Tembel ve kavga eden bir toplum değil,sevgi ortamında düşünen,hoşgörü sahibi ve her alanda üreten bir toplum olmak zorundayız...Hala mı aklımız başımıza gelmedi..Eğer tarihten ders alınsaydı acaba tarih tekerrür eder miydi? ..Bence etmezdi..Bir ülkeyi veya devleti dışarıdaki düşmanlardan önce içimizdeki ruhsuzluk yıkar.
Sahipsiz kalan vatanın batması haktır
Sen sahip çıkarsan vatan batmayacaktır
******
BENDE
ATATÜRK'ÜM DER Kİ ...
“Muhterem milletime, şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asıl cevheri, çok iyi incelemek dikkatinden, bir an vazgeçmesin! ..” (1927)
“Bir millette, özellikle bir milletin yönetiminden sorumlu bulunan yöneticilerinin kişisel ihtirasları, kişisel kavgaları millî ve vatanî görevlerin gerektirdiği yüce duyguların üzerine çıkacak dereceye varmış olan ülkelerde, dağılmaktan ve batmaktan kurtulmak mümkün değildir.” (1921)
“Bir devlet adamı, kendi insânî duygularına tabi olarak devlet sorunlarını çözemez, o yetkiye sahip değildir. Ülke kimsenin malı, mülkü değildir. Yalnız, biz Türkler memleket ve milletin idaresini elimize aldığımız zaman, yetki ve sorumluluğumuza verilen yüksek seviyeli devlet işlerini yabancılarla çözümlemeyi kural(gelenek) kabul ediyor ve bu tutumuzla bir çocuk gibi aldanıyoruz.” (1918
)
“Ülkeye hizmet etmek isteyenler açık kalpli olmalıdır. Açık söylemelidirler. Milletle, milleti sevk ve idare eden insanlar açık kalple görüşmelidirler. Yapılacak şeyler olduğu gibi ifade olunmalıdır. Yoksa boş laflarla milleti aldatmak, bozmak demektir. İlkemiz daima millete gerçeklerin söylenmesi olmalıdır. Ancak bu yöntem, milleti aydınlatabilir. Millete gerçeği açıklayanların kendileri de aldanmadıklarından emin olmalıdır.
Arkadaşlar! Benim bütün hayatımda izlediğim yöntem budur.” (1923)
''Hayatımda en büyük dayanak ve kuvvetim, vatandaşlarımdan gördüğüm itimat ve destekdir. Bütün vazifelerimde manevî, vicdanî olan en büyük endişem, emanetinizin hürmet ve kutsallığına devamlı olarak dikkat etmektir.''
M. Kemal Atatürk
****
Türk'ün çektiği bütün felâketler, mâruz kaldığı
tehlikeler ve musibetler hep kendi özbenliğini,
millî varlığını ihmâl ederek, nereden geldikleri
ve ne oldukları, hangi nesle mensup bulundukları
belirsiz birtakım kimseleri kendilerine reis tanıyarak,
onların şuursuz bir vasıtası olmak mevkiine düşmüş
olmasındandır!
Mustafa Kemal ATATÜRK
SÖZLERİNİ EKLEDİM ...
DUYARLI YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM ...
ŞİİRİNİZİ TEBRİK EDİYORUM ..
EMEK VEREN PAYLAŞAN YÜREĞİNİZE TEŞEKKÜR
Bildiğim tek şey var, güç için yapılan tüm savaşların zararı ancak insanlara dokunuyor.
Başarılı çalışmanızı kutlarım.
O kırmızı bisikletli kızı gördüm
Ağlıyordu asmaları solmuş şehrin çıkmaz sokaklarında
Umuda ayna tutan renkli gözleri kaldı yalnızca aklımda
Sessiz bir çıra gibi yanıyor kalbimi çelen içimdeki o sesi
Ansızın elimden düşüverdi yerlere sardunyaların renkleri.
Bütünüyle çok güzel ve anlamlı bir çalışmaydı beğenerek okudum kalemini ve yüreğini gönülden kutluyorum+10 selamlarımla.
O kırmızı bisikletli kızı gördüm
Ağlıyordu asmaları solmuş şehrin çıkmaz sokaklarında
Umuda ayna tutan renkli gözleri kaldı yalnızca aklımda
Sessiz bir çıra gibi yanıyor kalbimi çelen içimdeki o sesi
Ansızın elimden düşüverdi yerlere sardunyaların renkleri.
Çok anlamlı ve güzel bir çalışma yüreğinize sağlık tam puanımla saygılar
O kırmızı bisikletli kızı gördüm
Ağlıyordu asmaları solmuş şehrin çıkmaz sokaklarında
Umuda ayna tutan renkli gözleri kaldı yalnızca aklımda
Sessiz bir çıra gibi yanıyor kalbimi çelen içimdeki o sesi
Ansızın elimden düşüverdi yerlere sardunyaların renkleri.
Çok anlamlı ve güzel bir çalışma yüreğinize sağlık tam puanımla saygılar
Uyanmak: yalan bir zamanı uyandırmak_sa....
Öyle akıcı bir şiir ki: her mısra geçişinde güçlenen manalar biraz daha akın ediyor yüreğe. Ve verilen tema muazzam. Sahiplenişin mısralara düşen yürek boyutu budur işte.
Şiirin hikayesi yeterince açıklayıcı ve düşündürücü. Tebrik ediyorum...
Şiirleriniz,muhteşem ifadelerinizi tebrik etmek düşer biz acemilere...Güzelden öte,olağanüstü bir anlatım,tebriklerimle Üstad..
ÇAN SESLERİ şiiriniz çok güzel ve de anlamlı yazılmış. Yüreğinize sağlık. Başarılar diliyorum.
Bu şiir ile ilgili 146 tane yorum bulunmakta