Aklımın kırıntılarını kurcalayan ayrıntıları gözden geçirince
Tanımlamaz oldu hiçbir duygu bizim sahiden yaşadığımızı
Hala neden okşar rüzgâr zaten dağınık olan saçlarımızı
Gündüzü karartan sessiz çan sesleri düşünce sayfalara
Dağların hücrelerini parçalar kayalarda mekanik manzara.
Gördüğün bir menekşe ölüsünü kokluyor caddelerde kediler
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
sevgili kardeşim ibrahim bey, böylesine önem arzeden bir konuyu gündeme getirdiğin için, çok teşekkür ediyorum. şu dörtlükle destekliyorum. 10
Çan sesleri, kulağımı tırmalar,
Adım başı, kiliseler havralar.
Buralarda, ezan sesi ne arar,
Duyun dostlar, ben sılamı özledim.
Şiirle edebiyat, şiirle tarih içiçe hemhal olmuş.Demek ki ;şairlerin sadece şiir yazma hususunda bilgili olmaları yetmiyor. edebiyatımızı,tarihimizi de iyi bilmeleri ve iyi anlamaları gerekiyor.Ki, okuyanlara istediği ve istenildiği şekilde faydalı olabilsin.Gerçekten çok güzel ve faydalı bir çalışma olmuş. Şiirin dokusu çerçevesinde bir takım tarihi gerçeklerimiz de haykırılıyor.Zaten üstadlarımızında yaptıkları bu şekilde değil miydi?Şiirin dokusu çerçevesinde insanlarımızı bilgilendirmek,uyarmak ve irşad etmek.Kilise çanlarının ne olduğunu en iyi bilenlerdenim.Çünki ;yıllardanberi gayri müslim bir ülkede yaşıyorum.Üstelik yaklaşık yedi yıl da mezarlığın ve kilisenin hemen yakınındaki bir evde kiracı olarak oturdum.Bazı şeylerin değerini bilip, anlamak için de bazı güçlüklerin yaşanması gerekiyor.Bizler çok şükür o güçlükleri yaşadık.Tecrübe sahibi olduk.Yeniden milletce sirkilip kendimize gelmenin ve kendimizi bulmanın zamanıdır. Bu zamanın da geldiğini artık anlayıp ,görebiliyoruz.Mevlam yar ve yardımcımız olsun.Selamlar,başarılar...
Mükemmel bir şiir okudum,kaleminizden.Tebrikler ve saygılar...
Sessiz çan seslerinden, çan sesleri dışındaki her türü ile bu vatana yapılan ihaneti anlıyorum ben.
Çiçeklerin bile rengini değiştirmeyi amaç ya da aldıkları talimat gereği görev edinen zihniyettir sessiz çan sesleri. Ama o seslerin de kimin için çaldığını bilmek bugünden mümkün değil ki..
Kutluyorum sayın İbrahim Yılmaz...
Çok anlamlı ve çok güzeldi şiiriniz...., yüreğinize sağlık .
İbretlik bir hikaye ve güzel anlatımlı harika bir şir tebrikler İbrahim bey Ankaradan selamlar.
Gördüğün bir menekşe ölüsünü kokluyor caddelerde kediler
Seni beklerken gölgeleri titreten yalnızlığa açar siyah laleler.
fazla söze ne hacet.. sayfalara sığmayan konuşmalara takılmaktansa, bu iki dizeye anlam yüklü bakmak daha evla geldi bana. Tşk ler şair yürek..
İbrahim BEY...
Şiirde hikayeside anlayana göre tam ibretlik bir çalışma olmuş...Bir geçmişin ihtişamına bir de bu günün rezilliğine bakınca aklı olan insanın yutkunmaması elde değil...Bir de ilave yapmak istiyotum...Osmanlının yıkılmasındaki en büyük faktörlerden biri si özünden ve değerlerinden kopmasıdır......Bu yanlışlıklar hem siyasi hem askeri hemde idari alanlarda kendini göstermekte........saygıyla
MEVLAM RAZI OLSUN İNŞALLAH..EMEĞİNİZE SAĞLIK...slm ve dua
şiir ve hikayesini dikkatle okudum.
Osmanlının bazı hatalarını sıralamışsınız tabiki bunlar ciddi hatalardır . bu hatalara ana sebebi bana göre atlamışsınız. saydıklarınızdan coğu sonuçtur ve çok pahalı tecrübeyle bu günlere gelinmiştir.
öncelikle
yavuz sultan selim hanın mısır seferi ve hicazın fethi cok iyi incelenmelidir. Halifeliğin Osmanlıya gelişi yanında, kutsal emanetlerin osmanlıya gelişi yanında iki bin civarında arap din alimi(müderris) osmanlıya gelmiş saraya yerleşerek maaşa bağlanmıştır. ve çarpıklık böylece başlamıştır.
şöyleki
Hoca Ahmet YESEVİ, Yusuf HAMADANİ'nde iştihat ettiği MATURİDİ iştihatı bir kenara itilerek köken olarak arap olan ve arap örf ve adetlerini dinsel ritüere sokan(haremlik -selamlık gibi) EŞARİ iştihadına göre eğitim almış din adamları osmanlıda sarayı etkisi altına alarak müsbet ilimlerden uzaklaşmasına vesile olmuştur.
matbayı engellemişlerdir.
hazerfen çelebi gibi ilimle ve bilimle uğraşanların önleri tıkanmıştır. sanayi devrimi ve kültürel gelişmede ötelenmiştir.
ileriki yıllarda kurucu unsur Türk olmasına rağmen CELALİ VE TIMARLI SİPAHİLER sadece savaşta kullanılmış. dönme ve devşirmelerde galata bankerleriyle beraber ticaret yapmışlardır. ardından gayrı türkler dini de kullanarak abdul hamidin karşısına çıkıp 'KÜRTÇE TEDRİSAT İSTİYORUM' diyerek zamanımızın canisi cocuk katili apo ile paralellik göstererek biritanya imparatorluğuna uşaklık yapan modern putlar türemiştir. (saidi kurdi gibi)
bunları alt alta koyunca sonuç kaçınılmaz olmuştur.
bu gün aynı oyunun içinde israil ve amerika nın isteği doğrultusunda hareket edilmektedir.
orta asyadaki geniş oğuz bandı ihmal edilmekte buna karşılık filistine ağıtlar yakılmakta. israil alkışlanarak askeri ve ekonomik anlaşmalarla desteklenmekte azeri bayraklarıyla maça girmek yasaklanmakta.
akıllarına ipotek koymayan vatan vlatları bu gerçekleri görmeli ve okumalı.
duyarlı kalemi kutlarım
Tebrikler hocam yine güzel bir şiirinizi beğenerek okudum yüreğinize sağlık...
Bu şiir ile ilgili 146 tane yorum bulunmakta