Can Kırıkları Şiiri - Aynur Meydan

Aynur Meydan
233

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Can Kırıkları

CAN KIRIKLARI 06/06/2020
Kadın ayaklarını sürükleyerek işçi servisinden indi. Alpay’ın fabrika kızı şarkısında olduğu gibi bir fabrika kızıydı hem de tam 30 yıldır. Öncesinde de hep çalışmıştı ama 30 yıldır tekstil fabrikalarında çalışıyordu.
Yüzündeki ağzını burnunu kaplayan maske yüzünden zor nefes alarak küçük bayırı çıktı.Yorgundu. Halsizdi. Tüm hafta ,uzun bir salgın ve bayram tatilinin ardından çok çalışmışlardı.
Yolun solunda evi,sağında da bu pandemi döneminde yeniden keşfettiği çok güzel çamlık vardı.Ağaçlar ,serinlik inanılmaz keyifli ,inanılmaz güzeldi.
Yorgunluğunu atmak ister gibi çamlığa baktı.Kalabalıktı.Bugün çocukların dışarı çıkma izinleri olduğu için anneler,babalar çocuklarını hava almaya çıkarmışlardı.
İlginçdi.Maske çoğunda yoktu.Sosyal mesafe hak getire ,herkes birbirine çok yakındı.İçinden inşallah ikinci salgın gelmez diyerek ,evinin bulunduğu tarafa geçti.
Mahallenin kedileri hemen harekete geçtiler. Sokağa çıkma yasaklarında aç kalan kedilere kucak açmışlar,tam da bu saatlerde su ve mama verir olmuşlardı. Kedilere nankör denir bir de neden bilmem?
Ama bana göre en vefalı hayvanlar.
Kadın başını kaldırıp binaya baktı.
Kocası oradaydı. Bir zamandır balkonda bekliyordu karısının işten gelişini. Çünkü aynı saatte yemek yeniyordu. Onu görmek bir anda çok iyi geldi. Güvendiği,ait olduğu evi idi adam onun. Çok tartışırlardı.
İlk beraber aynı çatı altında yollarının kesiştiği iş yerinden beri hatta devamlı tartışırlardı.Ama bu onların anlaşma tarzı haline gelmişti.Herkes bilir, güler geçerdi.
Ama uzatmaz,küslük nedir bilmezlerdi.
Dört katlı bir aile apartmanının en üst katında oturuyorlardı.
Adamın baba eviydi.Kardesi ile beraber baba evlerinin üstüne kat çıkarak kendi evlerinin sahibi olmuşlardı.
Kadının uzun bir hikayesi vardı,yaşından daha büyük,olgun ve meşakkatli bir yaşam hikayesi.
Bu hikayenin içerisinde hem de en acıklı yerinde annesinin gitmesinin ardından sığınmıştı adama
Ve adamın kocaman ailesine.Sırf bu yüzden onlara alınmaz,kıyamaz,bir dediklerini iki etmemeye
Gerçek anne ve gerçek aile gibi davranmaya gayret ederdi.
Onlarla yaralarını sarmış ve bunca yıl yaşamaya da alışmıştı.çünkü bu büyük aile; anne ,baba ve can olmuşlardı kadına.
Kadın da teslim olmuş ,boyun eğmişti peşinen ,hiç itiraz etmeden.ya da ettiği itirazlardan daima vaz geçerek.
Merdivenleri çıktı.Kapı açıktı.Aralıktan birkaç gün önce ,yatak odasında sırt üstü düşen ve o zamandan beri de agrilar çeken kayınvalidesini gördü. Yatıyordu. Sonra başını sola çevirdi.Kızı da uyuyordu. O da günlerdir peş peşe sınavlara girip çıkmaktan yorgun düşmüştü. Bugün kızının babaannesini yıkadığını öğrendi. Gurur duydu kızıyla işte dedi annesinin kızı…
En iyisi onlar uyurken her zamanki ritüelini yerine getirmekti. Evine çıktı.Eşyalarını balkona havalanması için astı.
Sonra da direkt banyoya girdi.Suyu açtı. Terlemişti.Buz gibi süzülen suyla kendine geldi,günün yorgunluğunu da unutmaya başladı. Gülümsedi.
Aceleyle işini bitirdi ,çıktı.Yemeğe bekleniyordu.Bu da evin vazgeçilmezi idi.Onun işten gelmesini
Bekliyorlar,sonrasında da birlikte yemeğe oturuyorlardı.
Önce evde ki can kedilerinin suyunu,yemini tamamladı.hızlıca indi.
Kızı kalkmıştı.Kollarına girerek kayınvalideyi de mutfağa masaya getirdiler.Ağrıdan inliyordu.
Yemek yenmeye başladı.
Ama ne olduysa o zaman oldu.
Konular nerelere gitti,neden gitti,bir anda şakalaşmalar ciddi tartışmalara döndü ve kimse kimsenin ne dediğini anlamaz oldu.
Adam sinirli ve baskıcıydı.
Evet çok iyi bir eş,evlat ve babaydı.
Ama zordu.
Herkes bağırıyordu.O güzel duygularla eve geliş,hayal edilen huzurlu hafta sonu yerle bir olmuştu.
Kadın sesleri duyamaz,duysa da denilenleri anlamaz oldu.
Saçları terlemeye,kafası karıncalanmaya başladı.
İşte yine kontrolü kaçıracağı anlar gelmişti.Kocası bu kadar bağırmasa,azıcık halden anlasa ;
Kızı araya girip ,sakinleştirmek için uğraşsa da faydası olmadı.Yemek bitmişti.
Yemek açıkçası artık kimsenin de umurunda değildi.
Adam bulaşıkları toplamaya başladı.Kadın bir bir ilaçlarını içmeye başladı elleri titreyerek.
Artık şekerin çok yükseldiği açıktı,başında o çok tanıdık olan ağırlık.Ardından gelen kaçma isteği.
Bir türlü can kızına ,birtaneciğine anlatamadığı kaçma isteği,kalırsa ya bayılacak,ya da komaya girecekti.
Artık duymuyordu ,adam bağırıyordu.Ter deli gibi akıyordu.Saçları ensesi sırılsıklam olmuştu.
Kızı elini tuttu,göndermek istemedi.Kadın sandalyesinden kalktı ,düşmemek için zor tutundu ,itti
İstemeden ve kayınvalidesine çarptı.
Kayınvalide yükseldi , kadının istemeden ,düşmemek için sandalyeyi ittiğini kimsecikler anlamadı.
Çok sevenler de nefretle bakabilir birbirlerine , merdivenlerden koşarak çıkarken evine kadın sadece
Bunu düşünüyor saatlerce koşarak kaçabileceğini biliyordu.
Kızı çok üzgün bırakmıştı. O sinirle adam umurunda bile değildi. Aklında tek düşünce ,üstünde hissettiği baskı, azarlanmak hem de kayınvalide yanında.
Ve onunda bu yüzden kadına çıkışması.
İncinmişti. Üzülmüştü .
Hemen yeniden soyundu ve suya girdi. Ter,akan su ve gözyaşı birbirine karıştı.
Ne olmuştu?
Neden olmuştu?
Konu neydi?
Yıllardır söyleyemedikleri neden bu akşam dilindeydi.
Çıktı.Yatağına uzandı.Gözlerini kapadı ama yaşlar sel gibi akıyordu.
Uyumak unutmak istedi. Temelli uzaklaşmak. Doğruca annesine kavuşmak.
Tam uyumak üzereydi ki peş peşe mesajlar yağmaya başladı telefona. Yavrusu,birtanecik kızı
Yine aynı durumda baba ve anne arasında kalmış , aşağıya çağırıyordu annesini.
Kadın istemiyordu. bunca olayın ardından yüzsüzce oraya inip oturmayı içi almadı.
Direndi kızına.İnmedi.Belki içten içe kocasını bekledi.
Ama kızı geldi.Ve onunla da tartışmaya başladılar.Artık film kopmuştu.
Kızı da yorgunluk ve strese dayanamayıp elindeki su şişesini salonun ortasına fırlattı.
Bu tartışmalar onu çok yaralamış ve psikolojisini bozmuştu.
Adam sesleri duyunca yukarı evine çıktı.Heryer darmadağın ,cam ve can kırıkları;su ve gözyaşı idi.
Kız hıçkırarak ağlamaya başladı.Kadın söylenmeye başladı.Adam ortalığı toplamaya başladı.
Öfke dinmiyordu.
Sonra kadın durdu. Kızına baktı. Öyle küçük,öyle güçsüz ve öyle çaresiz görünüyordu ki;
Öfke silindi.Anne oldu hemen .Kızını aldı ,banyoya götürdü.Elini yüzünü yıkadı.Sarıldı.Hıçkırarak ağlamaya başladılar.
Hepsi de perişandı.
Sebep hiç önemli değildi artık.
Her ikisi de yanlızca evlatlarını düşünüyorlardı.
KADIN DÜŞÜNDÜ.
EVLADINDAN DAHA ÖNEMLİ MİYDİ?
İŞİTTİĞİ LAF,
İNCİNMESİ
KIRILIP DÖKÜLMESİ
ÖZGÜR OLMADIĞINI HİSSETMEK.
Hayır değildi.
Tek önemli olan kızı ve onun ruh sağlığı idi.
Tuttu kızının elinden ,babanın yanına götürdü.Sarıldılar.
Cam kırıkları,can kırıklarına karışmış ama her zamanki gibi sevgi kazanmıştı.
Aynur Meydan

Aynur Meydan
Kayıt Tarihi : 9.9.2024 17:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aynur Meydan