Belleğimdeki izlerin peşi sıra düşlerime sürüldüm
Mavi çakıl taşlarının arasında, kalbimi bir cam kırığı kanattı
Gözyaşımın çıkardığı fırtınada dalgalarla boğuştum
Yuttuğum su tuz bastı yarama
Sanki karanlık ve duyusal bir uykunun derininde boğulacaktım
Son anda uyanıp nefes aldım
Canımın acısıydı hayatımı kurtaran, nefes aldıran
Gerçeklikle bağlantı kurmamı sağlayan
Karaya çıktım çıkmasına da kayıp pusulam
Ben düşümden önce belki de sana sürüldüm
Peşin sıra daldıkça serin sulara vurgun yedim
Kanayan kalp yaram, dağılan düşüncem hep senin yüzünden
Can kırığımdın sen benim
Bıraksam kendimi uykuya ve yeniden düşlesem
Kaynar mı acaba kırıklar parça parça
Geçmişin derin suları keşişince serin sularla
Kalbim deniz feneri misali görünür ufukta
Çakıl taşlarının arasında yürürüm sonra ayaklarım çıplak
Bir cam kırığı kanatır belki bastığım yerlerden
Kanayan yaram karışınca mavi sulara
İz kalmaz ne senden ne de benden
Sahi düş mü gördüm ben?
Gecenin ucundaymışım meğer düştüm sabaha
Aldığım nefesi, atan kalbimi hatırladı bedenim acıyla
Sürgünüm bitmiş, güneşle kamaşmış gözüm
Elimdeymiş meğerse pusulam
25-26 Ekim- 12 Aralık 2020
Kayıt Tarihi : 12.12.2020 16:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!