Can Kırcaali
Bir ilk yaz günü
Aylardan Mayıs
yağmurun bereketi ile
gündüz gözü ile,
bir de çok özel bir dost eliyle
tanıştık seninle can Kırcaali
Önce Rodop dağları ile kucaklastik
hasret giderdik kırk yıllık dost gibi
nasıl özlemişiz, nasıl içten nasıl sıcak
sarıldın, beni bağrına bastın can Kırcaali
kendime kızdım, beni mahcup ettin
döndüm neden dedim kendi kendime, neden bunca yıl bekledin?
insan toprağını, vatanını, kardeşini doğasını, sevdiği memleketini bekletir mi hiç!
bekletmek bize yakışmaz can Kırcaali.
Arda nehri üzerinden geçerken,
dingin ve duru akan sularını seyre dalmışım
şehrin gerdanına, güzelliğine heyecandan sevinçten daha oracıkta bir anda sevdalanmışım.
farkına sonra vardım,
güzelliğine dayanamamış neşeden, sevinçten, yürekten etkilenmiş mutluluktan göz yaşı dökmüşüm can Kırcaali.
İnsan sevdiğine kıyar mi Kırcaali
İnsan yüreğindeki sevgisine,
hasretine merhametine yenilir mi?
Senin temiz havan, bozulmamış doğan, yeşilinin bilmem kaç rengi...
Dahası da var diye sayarken
hayran hayran etrafına
doyumsuz harikulade tarifsiz olağanüstü güzelliğine bakar şaşar iken
dut yemiş bülbüle döndüm can Kırcaali.
Ertesi geceyi uyumadan, koca günü sabırsızlıkla geçirdim,
yağmurlu haline hayran kaldım da
merak ettim güneşli günde beni
nasıl şaşırtacaksan diye can Kırcaali
Cebeli gördüm güneşli özel bir günde
oturdum bir kenara, sadece doğanın güzelliklerini seyretmedim bu sefer.
Çalışkan gayretli insanına hayran kaldım, dersler aldım ,notlar aldım canlarınla, dostlarımla gurur duydum muhabbetine doyamadım can Kırcaali.
Mestanlıya yol alırken şirin köylerinden geçtim,
Yeşiline, havasına doğasına ve bir de
tertemiz bahçeli köy evlerine şaştım kaldım can Kırcaali
Mestanlı'da evi olmalı insanın
öyle kocaman bir ev değil belki
iki oda bir salon, bir de mutlaka bahçesi olsun istedim.
Mestanlı bir başka güzel
parkları kafeleri, insanları ile
bambaşka bir dünya cenneti can Kırcaali
sayamadan güzelliğini, doyamadım sıcaklığına senden çok erken ayrıldım,
bunu sayma gözünü seveyim
affet beni Kırcaali, affet ki,
tekrar geleyim güzelliğine doya doya
kana kana bakayım,
el vereyim, el tutayım, dost edineyim,
bir yanıma Rodop dağlarını bir yanıma
Ardanın engin serin akan sularını alayım sana kana kana doyayım can Kırcaali.
mert, yiğit, yürekli çalışkan insanına
yüreğimde yer açayım kalbimde taşıyayım
Bakayım sana doya doya, insanının hoş görüsüne gülen yüzüne merhametine kurban olayım can Kırcaali.
geç kalan bu ziyareti saymayalım
çok birikmiş hemen kestirip atmayalım
taş üstüne taş koyalım, yarım kalan muhabbeti öksüz yetim bırakmayalım
gün ver bana söz ver bana omuz ver, seni tekrar görmek nasip olsun bana iki gözüm , yürek sızım , son göz ağrım insanimin güzel cenneti diyarı
can Kırcaali.
Cevat Çırak
Kayıt Tarihi : 3.6.2022 14:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bulgaristan Kırcaali şehrini ilk ziyaretimden aklımda ruhu.da kalanlar .

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!