Hasretle mahsur kalan, içinde hep ah çeken gönüller olan
Gözyaşları kaynayıp dökülürse yanağa
Susar mı şakırdayan
Dil
Sızlamaz mı seven
Yürek
Soğuk bir gece oturursa
İçime
Bin bir fırtına
Bin bir yıkım
Bin bir tehcir
Bin bir deprem
Vursa göğsüme, göğsüme
Zamansız ölüme
Aldırmadan
Hüzne rağmen! Umudun ardına takılıp
Yol katedip mağdura, kıygına, melüle gitmez miyim?
Her gün bu can, gönlümün istediği bahara, yürümek ister
Gün gelip özgürlüğe giden yolda
Canhıraş bir telaşla
Tutukluk yapan
Issız
Yüreğim çarparsa
Ölüme
Ulu orta yerde kalsa
Cesedim
Eğer
Dağıtamasam paylaşacaklarımı
Sevgimi
Ruhuma doldurduğum
Umuda
Göğü terk etmeyen
Yıldızlara
Rüzgârda sallanan
Dallara
Ağaçlara
Kuşların sükün ettiği
Bağlarla
Bir güzelin gönül
Bahçesine
Yeli, borayı koynuna alan
Çiçeklere
Ateşle dans eden
Kelebeklere
Sonbahar yağmurlarına
Yaz sıcaklarına
Açlara
Tutsaklara
Hasret kaldığım
Güzel günlere
İliklerime kadar
Sıcaklığın hissettiğim
Sevdiceğime
Kardeşlerime
Dostlarıma
Zülme karşı duran
Yoldaşlarıma
Halklara, milletlere, işçye-köylüye
Ve "can" diyen cana, her şeye; güneşe mahçup olmaz mıyım?
Ekin yerine, utanç vesikası mayınların ekildiği topraklarda
Sabahlara kadar, birçok hülyalar kuraran
Düşler gören
Issız haykırışlarda
Ağıt dolu şiirlere sarılıp
Yalnızlığın elinden
Tutup
Yollara düşene
Yoksullar sokağında
Oturanlara
Karanlığa rağmen doğan
Güne
Elleriyle, yüreğinde yaktığı
Sevda ateşiyle
Yanana
Her şeyin üstesinden gelen
Sevgiyle beslenen
Sabre
Utanç verici fukarlığa inat
Gam ile govende
Acıyla halaya durana
Umudunu yitirmeyenlere
Güneşte, ayazda teni kavrulan
Rüzgârla saçları, hayatla yüreği savrulan
Çocuksu gözleri gözlerimde kalan yâre, mahçup olmaz mıyım?
Mehmet Çobanoğlu
25.05.2022
İstanbul
Kayıt Tarihi : 25.5.2022 10:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!