Sus ne olur sus ağlama,
Sen hıçkırınca gök yırtılırcasına gürler,
Sen ne zaman ağlasan bu şehir üstüme yağar
Dağlanır yüreğim,
Adın kalbimde yara, öyle kanar.
Sen bilmezsin,
Benim o mağrur duruşumdan anlayamazsın,
Senin gözünden düşen her damla
Benim döşüme bir kaya olup iner.
Sus hiçbir şey konuşma anlatma,
Sözlerin tuz oluyor kanayan yarama.
Anla pişmanlığımı.
Kendi mahkemesinde
Kendine idam kararını vermiş yüreğim
Anla mahkumiyetimi.
Sen konuştukça depremler oluyor,
Beyin kıvrımlarıma kadar titriyorum.
İçten içe yıkılıyorum
Anla perişanlığımı.
Bakma bana öyle,
Dilin sussa gözlerin konuşuyor,
Bakışlarında eriyorum.
Yüreğim iki büklüm başım önümde,
Zaten kavgalara düşmüşüm kendi kendimle,
Bari sen vurma gelmişime geçmişime.
Tut demiyorum elimi yüzsüzlük olur,
Af dilemem yersizlik olur.
Ne takınacak tavrım ne dilimde söz,
Ne sana dönecek yüz,
Ne de yüzüne bakacak göz yok bende.
Anla işte çaresizliğimi,
Beklentim odur ki,
İmzan olmasın ecelimde.
Ya da en iyisi acı çektirme,
Bir söz sık beynime.
Hem acı çekip sürünmeyeyim,
Hem kefaret olsun sana çektirdiklerime….
Kayıt Tarihi : 29.5.2012 01:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!