Doruklarda kaybolmuşum yar
Kavuşmalara çakılan kibrit alevleri gibi fersizim
Sönmüş ocaklardaki küller
Suskun suskun nasıl savrulup kaybolursa
İşte ben de öyle kaybolmuşum
Ruhum duman duman örtülü
Yosun tutan taşlar arasında saklanıyorum.
Korkuyorum ayrılıklardan
Her ayrılık biraz daha yaklaşmaktır sana
Yüreğimde orman yangınları
Kavrulurum
Kururum küf tutan terler gibi
Kururum.
Kendi kayboluşlarımızda parelenen geceler boyunca
Bilsen nice adaklar sundum saklı bakışların uğuna
Tutuklu günlüklerime isyanları kazıdıkça
Parelendim
Bölündükçe çoğaldı yüreğimdeki başkaldırılar
Çöllere düşmüş varlığım
Zulada gizlenen günahlardan farkım yok
Masumum utangacım.
Bitsin çığlığı tükenen sürgünlerimin
Geciktirme ver artık firarımı
Arzularım yanarken çorak topraklarda
Yol bulayım haylaz nehirler örneği esmerliğinde
İçimi burgaçlayan seher yellerinin ferahlığıyla
Yalazlanan sinene gönülden dolayım
Gör o zaman yara’dan nasıl ayrılır bıçak
Ya da gizli cennetinde can bulurken arzular
Susturulmuş yarama nasıl basılır tuz
İllegal sokaklarda gezinirken haylaz sevişmelerimiz
Ne olur tutuklasın bakışların bakışlarımı
Bütün çapraz duyguların içinde yalnızca ikimiz kalalım
Çekik gözlü yıldızlar dolunaya sığınırken
Kayıt Tarihi : 6.6.2009 22:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sayfalara sığmayacak kadar keşkelerimiz
Hep dünde kaldı.
Düşünceler, umutların bittikçe başlar!
Ve her yeni başlangıcında,
Ruhun daha çok kanar…
İçinden hep bir şeyler eksilir, yavaşça…
Gülüşlerin!
Dokunuşların!
Hayallerin bile yarımdır...
Onsuzluk sarmışken dört bir yanını,
Sende, kendi karanlığına hapsolur,
Orada yok olursun, yavaşça…
Anılara sığınır,
Ondan geriye kalanlara dokunup, avunursun!
Oysa
Her dokunduğunuz yerde yanacaktır artık elleriniz…
Zaten acısı hiç dinmeyen yüreğinizi,
Daha çok, daha da çok acıtacaktır anılar…
Sonrası mı?
Her solukta acı,
Her gözde ıslaklık,
Her bakışta anılar…
Adını her andığında yanar dilin!
Bir kez,
Ve bir kez daha ama
Daha fazlasına yetmez nefeslerin!
Sessizce,
Acılarını yüreğine akıtmaya devam edersin!
Yalnızlığa gömülür,
Çığlıklarını yüreğine hapsedersin!
Ve bilirsin ki;
Çığlıkların ses bulduğu anda,
Aynı şeyleri tekrar, tekrar ve tekrar
Yaşayacağını bilirsin…
İşte hep bu yüzden, sessizliğe gizlenirsin!
“Canım”…
Yazması en kolay kelimelerden değil mi?
Ya söylenmesi…
Söylenmesi de o kadar kolay mı?
Değil tabi ki…
Çünkü benim; yaz yaz bitiremediğim en uzun cümlem “Canım”…
Buruk ama çok güzeldi…
Saygılarımla…
Ya da gizli cennetinde can bulurken arzular
Susturulmuş yarama nasıl basılır tuz
İllegal sokaklarda gezinirken haylaz sevişmelerimiz
Ne olur tutuklasın bakışların bakışlarımı
Bütün çapraz duyguların içinde yalnızca ikimiz kalalım
Çekik gözlü yıldızlar dolunaya sığınırken
harika tek kelimeyle,selam olsun sevgi dolu dost yüreğinize,kutlarım,yürek ve kalem sesiniz ışıl ışıl ışıldasın hep
sevgiyle kalın e mi
Kavuşmalara çakılan kibrit alevleri gibi fersizim
Sönmüş ocaklardaki küller
Suskun suskun nasıl savrulup kaybolursa
İşte ben de öyle kaybolmuşum
Ruhum duman duman örtülü
Yosun tutan taşlar arasında saklanıyorum.
Korkuyorum ayrılıklardan
Hocaya yakışan türden, haz veren ben şiirim diyen bir yazım...kutluyorum hocamm..saygılar...Ufkun YAREN
Ya da gizli cennetinde can bulurken arzular
yüreğinize sağlık üstadım.. duygu yüklü şiirinizi beğeniyle okudum.. saygılar sunuyorum.. Halim AKIN
TÜM YORUMLAR (78)